Yazar: Moe
Dürüst olalım, hangimiz yakıtımız azaldığında sonraki benzin istasyonuna yetişebilecek miyim acaba? sorusuyla soğuk terler dökerken yol almadı ki? Böyle bir duruma düşüldüğünde, er ya da geç, neler yapmanız gerektiğini biliyor musunuz? Deponuzdaki benzinin daha kaç km götürebileceğini? Ve tabii ki en önemlisi ise, benzini daha az tüketmek için nasıl daha efektif sürüleceğini?
Bu yazı dizimizde yakıtınızın kritik ölçüde azaldığı bu tür senaryolarda (şahsi dikkatsizlik ya da açık olacağını ümit ettiğimiz akaryakıt istasyonunun kapalı olması, sebebi ne olursa olsun…) faydalı olabilecek bir kaç ipucunu ve dikkat edilmesi gereken noktaları sizlerle paylaşmaya çalışıyor olacağız…
Temel Tavsiyeler
Ancak başlamadan önce, “motosikletimizin yakıt tüketimini etkileyen başlıca kriterler neler olabilir?” sorusunu irdelemekte fayda var….
Motosiklet Bakımı: Motosiklette düzenli olarak kontrol edilmesi gereken bir çok mekanik ve temel aksam, direkt olarak aracımızın tüketimini etkiliyor. Buna en klasik örnek ise “lastik basıncı” olarak verilebilir. Güvenlik konusunu bir an için göz ardı edersek, fazlasıyla düşük basınca sahip olan bir lastik, yakıt tüketimine ve sürüş ergonomisine negatif olarak etki gösterecektir. Bunun yanı sıra hava filtresi, bujiler, zincirler, valfler, rölanti devri ve motor yaşı, kat edilen kilometre gibi bir çok faktöründe bu tüketimde etkili olduğunu hatırlatmakta fayda var… Ve bu etki, gerekli ve düzenli bakımlar yapılmadığı takdirde fazlasıyla negatif olarak dönüyor olacak, ne yazık ki… Motosikletinizin bakımlarını, öncelikle güvenliğiniz için, her sene yapmayı-yaptırmayı ihmal etmeyin, ve sık sık kendinizde görsel olarak motosikletinizi kontrol etmeyi ihmal etmeyin; örneğin fren hidroliklerinin, soğutma sıvısının , motor yağının seviyeleri yeterli mi, fren hortumlarında çatlak var mı, süspansiyonlarda sızıntı , motorun her hangi bir yerinde paslanma, manetlerde gevşeme-takılma vs. gibi…
Aerodinamik: Bir depoda alabileceğimiz yol miktarını belirleyen en önemli faktörlerin başında rüzgar direnci geliyor… Genel kanının aksine, yaktığınız benzinin miktarını, zeminle olan dirençten çok rüzgara karşı olan direnci aşmak için sarf edilen güç belirliyor.Bu yüzden aerodinamik açıdan motosiklet-sürücü uyumluluğu yüksek olan karenajlı modellerin, çıplak motosikletlere nazaran daha kolay ve verimli bir şekilde rüzgar direncine karşı koyması beklenen bir durum sayılabilir. (Yani teorik olarak; aynı motor bloğuna sahip aerodinamik bir motosikletin saatte 100 km’lik sabit bir hız ile giderken harcayacağı yakıt, aynı bloğa sahip çıplak bir modelin aynı sabit hızda ve aynı çevresel koşullarda harcayacağı yakıttan çok daha az olması beklenebilir…)Rüzgar direncini etkileyen bir çok faktör sayılabilir; vücut yapımız ve büyüklüğü, motosiklet modeli-cinsi, sürüş pozisyonu, yan çantalar veya topcase’lerin takılı olup olmaması, ön cam- touring ön cam, ön çamurluk yapısı, elcik-manet koruma aparatları ve nicesi motosiklet üzerindeki aerodinamik yapıyı etkileyen faktörlere örnek verilebilir… Bu faktörler rüzgar direncine pozitif veya negatif etki gösterebilir. Günlük kullanımda pek fazla önemsenmese de kaskın silueti bile üzerimizden ve etrafımızdan geçen havanın akışını dramatik ölçüde değiştirebilir. Bu sebeple kask üreticileri gün geçtikçe daha fazla aerodinamik kalıplar elde edebilmek adına rüzgar tüneli, türbülans analizi gibi çalışmalara daha fazla yatırım yapmaya başlıyor. Artık günümüz eldiven,bot, ceket ve pantolonlarında bile daha akıcı çizgiler görebilmek mümkün. Kıyafetten bahsetmişken bol seçilen kıyafetlerin de konforsuzluğun yanı sıra rüzgar direncini ziyadesiyle arttırdığını hatırlatmakta fayda var.
Yolda az miktar benzin ile yapılması gerekenleri irdelemeden önce, yakıt tüketimine etki eden temel unsurları “Motosiklette Nasıl Daha Fazla Yakıt Tasarrufu Yapılır? -Bölüm 2” yazı dizimiz ile ele almaya devam ediyoruz…
Yorumlar
Loading…