Menu
in

Motosiklette Ne Kadar Başarılıyız?

Bazen şapkamızı çıkarıp masaya koymamız gerekiyor. Bir tek Kenan ve Toprak’dan söz etmemiz yeterli midir? Rodi, Harun ve diğer başarılı motosiklet sporcularımızın toplam sayısı bizim motosiklet sporlarındaki gerçek tablomuzu yansıtmakta mıdır? Dünyanın en iyi pistlerinden birine sahibiz ve orada yarışamıyoruz. Bunu nasıl açıklayabiliriz? Motocross ve enduro’da çok ekstrem yarışlar düzenliyoruz. Katılımcı sayısı fena değil ama uluslararası televizyonlarda ne kadar yer alıyoruz?

Motosiklet yarışları kolay düzenlenmiyor değerli okuyucularım. Çok yönlü hazırlıkların yapılması gerekiyor. Motorun temin edilmesi, antrenman ve yarış için yüksek kalitede malzeme ihtiyacı, antrenmanlar için uygun pist koşulları, psikolojik destekler gerekiyor. Unutmayın, Türkiye’de motosiklet sporları bireysel desteklerle gitmektedir. Bunun anlamı, her yarışçının kendi motorunu kendisinin almasıdır. Kulüpler adına yarışan sporcularımıza kulüpler ancak lisans çıkarabilme konusunda destek vermektedirler.

 

 

Son zamanlarda giderek çok genç sporcularımızın podyumlarda yer aldığını görmekteyiz. Bu güzel bir haberdir ve başarılı olanlarla gurur duymaktayız. Ancak, motosiklet sporları okullar arasında yapılacak bir yarışma formatına çekilmelidir. Sanıyorum yakında üniversiteli motosikletçiler değişik sınıflarda yarışacaklar gibi görünüyor. Ama ilköğretim, orta öğretim seviyesinde yarışlar düzenlemezsek gelecekteki başarılı sporcularımızı yetiştiremeyiz. Bu konuda Milli Eğitim Bakanlığı’nın motosiklet sporlarına karşı takındığı tutumdan vazgeçmesi gereklidir.

 

 

Durduk yerde bu nereden çıktı diyenler olacaktır. Birkaç sene önce okullarımızda motosiklet eğitimi konusunda çeşitli girişimlerde bulunan Türkiye Motosiklet Federasyonu, aldığı bir yazı ile oldukça şaşırmıştı. Yanlış hatırlamıyorsam, Talim ve Terbiye Kurulu motosikleti tehlikeli bulduğunu belirten bir yazıyı TMF’ye göndermişti. Şampiyonlar Gecesi esnasında hoşlandığım en güzel tablo, birçok kategoride okul çağındaki çok genç sporcularımızın sayısının çokluğu idi. Bu sporcularımız geleceğimizin Kenan’ları, Stoner’ları, Rossi’leri, Marquez’leri olarak tarihteki yerlerini alacak.

 

 

Motosiklette başarı, yapılan yarışlar sonundaki sıralamalarla açıklanmaktadır. İlk üç sırayı alanlar podyuma çıkmakta, medya onların isimlerini yazmaktadır. Ancak ilk üç sırada yer alamayanlar için herşey bitmiş değildir. Bir sonraki yarışta çok başka sonuçlarla karşılaşabiliriz. Başarıyı getiren birçok faktör bulunmaktadır. Motor, pist koşulları, beslenme, uygun malzeme, iklim, nem, ışık, motivasyon gibi alanlardaki optimal koşullar motor yarışçılarını daha ileriye taşıyacaktır. Bunların birisindeki küçük bir eksiklik ya da hata başarısızlığın nedeni olabilir.

 

 

Kulüpler, takımlar ve federasyonumuz daha yüksek performans için bir araya gelmelidirler. Yalnızca lisans çıkartmak ya da yarış düzenlemekle herşey bitmiş değildir. Kullanılan lastikler, pist koşulları, sigorta sıkıntıları, eldivenler, kaskler, tulumlar, vb birçok konuda çok yaygın işbirlikleri yapılmalıdır.

 

 

Üzerinde durulması gereken bir başka konu artık daha çok sayıda uluslararası yarışlara katılmaktır. Giderek sayısı artan yarışlara rağmen bu konuda daha düzenli bir yapılanma içine girilmelidir. Speedway ve Trial için derhal sporcu yetiştirmeli, motosikletin çok daha fazla sayıda seyircisinin olmasını sağlayacak önlemler alınmalıdır.

 

 

Motosiklette başarıyı değerlendirmede kullanacağımız referanslar önemlidir. Daha çok sporcu için çalışılmalı, markalardan destek alınmalı, çok yıllı perspektif planlar yapılmalıdır. Bunlar gerçekleştirildikten sonra motosiklette ne kadar başarılıyız sorusuna cevaplar bulabiliriz. Buradaki adres kuşkusuz öncelikli olarak federasyonumuzdur. Ama kulüplerimiz, takımlarımız ve arada ortaya çıkan medyamıza da önemli görevler düşmektedir.

 

 

Daha çok motosiklet kullanıcısı, daha çok yarış, daha çok haber bu spor için yüksek başarıların habercisi olacaktır.

Cevap bırakın