Bunca kazalar, ölümler oldu ve birçok yazılar yazıldı, ama hala en ufak bir iyileşme görmüyorum. Hayat bu kadar ucuz mu? Kendi canınıza önem vermiyorsanız, ailenizi de mi düşünmüyorsunuz? Anneleriniz, babalarınız, çocuklarınız ve sizi sevenleriniz yok mu? O kadar mı bencil ve cahilsiniz? Bu sorumsuzluk nedir? Kasksız bir sürücüye sorun bak ne diyor : “Bir şey olmaz.” Bugün olmadı, belki yarın da olmadı, başkalarına kötü örnek olup belki onun ölümüne sebep olacaksınız. Başkası seni kasksız görüyor, heveslenip “Bende kasksız kullanırım” diyor ve belki yarın sıra ona gelir. Adı üzerinde ”Kaza”, ne zaman kapımızı çalar kimse bilemez. Kasksız ve üstelik serserice sürüş yapanı görünce kınıyorum, hatta akli dengesinden bile artık şüphe ediyorum. Takın şu kaskı ve motoru adam gibi akıllı kullanın, ya da bu işi tamamen bırakın, çünkü siz bu şekilde motorcu değilsiniz. Çok mu havalı oluyor kasksız? “Yüzümü görsünler, ben motoru böyle kullanırım”, ölüme meydan okumak mıdır olay? Kime neyi kanıtlıyorsunuz? “Wow, bravo şu sürücüye bak, maşallah kask takmadan motor kullanıyor, çok cesaretli” hiç kimse bunu demiyor, kimse alkışlamıyor. Böyle bir dünya yok, “Gerizekalı’ya bak” deniliyor… Haberiniz yok ise, bilin istedim. Yazdıklarım çok mu sert geldi, yarası olan gocunsun istedim.
Motorcu olmayanlar bile artık kazaları ve kasksız trafikte cirit atanları sık sık konuşmaya başladı. Motosiklet eğitim kurumları ve eğitmen sayısı çığ gibi çoğaldığı halde nedense kazalar azalmıyor, ölümlü kazalar aldı başını gidiyor. Üzüntü ve kızgınlık hissediyorum, çünkü kazaların çoğu motorcunun ihmali yüzünden ve kask takılmadığından ciddi yaralanmalara ve ölümlere neden oluyor. Motorcu camiası büyüdü, ama bilinçli motorcular çoğalmıyor sanki, yoksa bana mı öyle geliyor, lütfen söyleyin arkadaşlar… Motor sürücüsü olmayan çevrem olumlu ya da olumsuz şahit oldukları her olayı bana anlatıyor, güvendikleri motorcu olduğum için ilk durak ben oluyorum. Her zaman dinler ve cevaplarım, onların bakış açısını öğrenmek bizler için çok önemli, onlar bizim aynamızdır. Ben de onlar için motor camiasının yüzüyüm, doğruya doğru ve yanlışa yanlış dediğimi bilirler.
Çok sevdiğim kız arkadaşımın kuzeninin kızını bir motosiklet kazasında kask takmadığından dolayı kaybettik, şahsen tanımasam da çok üzüldüm, Allah rahmet eylesin. Ölüm haberi alanların ilk sorusu : “Kaza nasıl oldu?” ve yanıtı “Motosiklet kazasıydı…” olunca herkesin gözü bana döndü. Benden çaresizlikle olumlu şeyler söylememi beklediler, “O ölmedi, yaşıyor, kimse motor kazasında ölmez” dememi bekleyen bakışlar vardı. Üzüntüyle yere baktım, derin sessizlik oldu. Bu sessiz anlarda herkes “Motosiklet ne kadar çok tehlikeli” diye düşünüyordu sanki. Sonraki soru “Kaç yaşındaydı?” Bu sorunun cevabını söylemek çok zordu, “27 yaşındaydı”. Az önceki sessizliğin yerini acı dolu derin bir boşluk aldı. Kimse kıyamaz o gencecik bedene, sadece 27 yaşındaydı. ”5 yaşında çocuğu da vardı…” deyince üzüntünün en büyüğü yaşandı. Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın. Ailesine sonsuz sabır diliyorum.
Kaza İstanbul’da oldu, tek motora 3 kişi binmiş, kısa mesafeli, sürücü kask takmış, ortadaki de kask takmış ve bu iki kişi kazayı ufak yaralanmalarla atlatmış. En arkaya kasksız motora binen 3.kişi 27 yaşındaki o kızdı. Kaza anında diğerleri gibi o da motordan fırlamış, kasksız olduğundan kafası yere vurduğunda kafatası kırılmış. Tam teşekküllü hastanede hemen ameliyata alındı, 3 gün yoğun bakımdaydı, yaşıyordu, kulağından 2. gün hala kanamalar geliyordu, aslında hayatının son anlarıydı. Ayrıca boynu da kırılmıştı, Doktorlar ümitsizdi. Beyin ölümü birkaç gün sonra gerçekleşti, artık makinalarla bağlı yaşam mücadelesi veriyordu. Organ bağışı için beyin ölümünden sonra hemen makinalardan çıkartmak gerekiyordu, ama ailesi son ana kadar kızlarının tekrar hayata döneceğini umut etmekten vaz geçmedi. Bu halde genç yaştaki birinin ölümünü beklemek, hiçbir şey elden gelmeden öylece gözyaşlarının içinde boğularak beklemek ne kadar acıdır, üstelik bir hiç uğruna, ihmal ve “Bir şey olmaz” uğruna. Geride kalanlar için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, sadece o acıyla yaşamayı öğrenecekler. Bir anda hayat bitebiliyor, bir ihmal bir dikkatsizlik her şeyin sonu olabiliyor. “Bana bir şey olmaz” mı diyorsunuz hala? Ayrıca şu “Gazlama” kelimesini hiçbir zaman sevmemişimdir. Yollar yarış pisti değil, efendi efendi motor kullanın, kask takın, başka bir şey demiyorum. Özellikle maganda ruhlu küçük cc li motor sürücülerine sesleniyorum, bırakın şu sorumsuz hallerinizi, trafikte herkesi riske atıyorsunuz. Motosiklet sürmek bilinç ister, ruh ister ve kişilik ister, ama ne yazık ki motorculuk tuhaf bir reklam aracı oldu. Ders çıkarılmayan aynı hatalar tekrar tekrar yapılıyor, onlar artık hata da sayılmaz. Neyi nasıl daha iyi yapabilirim diye düşünün biraz ve kendinize çeki düzen verin. Belki son şansınızdır…