Uzun seneler yazdık, daha ucuzdur, yer kaplamaz,
ekonomiktir, hızlıdır, konforludur diye ama ciddi bir motosiklet alıcısı ve
kullanıcısı olmaya karar verdiğinizde bu defa motorun fiyatları otomobil
fiyatlarını geçer oldu! Ne yapacağız şimdi?
Diyelim ki aldınız motosikleti, bu defa başka
sorunlar sizi bekliyor olacak. Trafikte tanınmıyorsunuz. Servislerde yağ
değiştirmede bile beceriksizlikler görülüyor. Bakıma veriyorsunuz, aldığınızda
motorunuzun benzin deposunun köşesinde ceviz büyüklüğünde bir çökük
görüyorsunuz. “Bu yoktu servise bıraktığımda” demenize rağmen tartışma
başlıyor. Tesadüf, şirkette kameralar var, servis sahibi durumu etüt edeceğini
bildiriyor.
Video kamera sonuçlarını merak ettiniz değil mi?
Düşündüğünüzün tam tersi: Servis sahibi sizi haklı buluyor, hatayı üstleniyor,
gerekenin yapılacağını söylüyor.
İşin içine video girdiğinde beklenmedik durumlar
ortaya çıkabiliyor. Tam o sıralarda kamera arıza yapabiliyor, kayıt görüntüleri
görünmez hale geliyor. En lâzım olduğu anda işe yaramayabiliyor. Neyse ki,
dürüst bir servise denk geldiğinize seviniyorsunuz ancak bu defa tekrar
motorsuz geçecek birkaç gün canınızı sıkmaya devam ediyor.
Şimdi trafiğe geçelim: Motorcu diye, kasksız sürüş
yapan ve bir de sigara içenleri gördükçe ne kadar kötü bir şekilde anıldığımızı
düşünmek bile istemiyorum. Geçenlerde ilk kez böyle bir motor sürücüsüne
önümden geçerken arkasında uyarı niteliğinde selektör yaptım. Merak etmeyin
gündüz olan bir konu ve bir sollama değil tam önden
geçme, bir “T” geçişi… Ne yaptı beğenirsiniz? Durdu, yanına ilerlememi bekledi
ve “Dayı, ne oldu, rahatsız mı oldunuz önünüzden geçerken dedi?” Hadi gelin
cevap verin bakalım!
Kuşkusuz hemen her motosiklet sürücüsü ama aynı
zamanda otomobil sürücü olarak çoğu arkadaşım buna benzer olaylarla
karşılaşıyorlardır. Motosikleti hep pozitif yönde anlatan, yazan biri olarak bu
gibi yaşanan olayların sayısı arttıkça bu konuda ciddi önlemlerin alınması
gerekliliği çıkıyor. Hangi kişi, kurum veya cemiyet bu işleri üstlenir ve çözüm
yolları bulmaya başlar onu bilmem ama konu yüksek oranda ehemmiyet arz ediyor.
Döviz oranlarının artışı, ekstra vergilerin gelmesi,
şirketlerin sadece satışı düşünmeleri aslında motosiklet sporlarına darbe
vurmaktadır. Birkaç genç sporcumuz için destek bulmakta bile zorluklar
çekildiğini, ailelerinin destekleri sayesinde bu çocuklarımızın uluslararası
arenada podyuma çıktıklarını biliyoruz. Bu vesile ile Rodi Pak’ın, Öncü
kardeşlerin, Bahattin Sofuoğlu’nun, Kadir Erbay’ın, Toprak Razgatlıoğlu’nun aile
ve çevresindekilere şükran borcumuz bulunmaktadır. Bu yetenekler, aileleri
sayesinde ülkemizi yurt dışında temsil etmektedirler.
Her ikisi ayrı bir dünya olan bu araçlar artık
günlük yaşamın vazgeçilmezleri… Spor ve yarışma boyutunda incelediğimizde motosiklet
diğerine oranla dezavantajlı durumda. Alan insanlarının artık konuya daha sıcak
bir yaklaşım göstermeleri beklenmektedir. Duyurulur!