İzmit körfezine inşa edilen ve bu ay içerisinde açılması planlanan Osmangazi Köprüsü’nün resmi olmayan geçiş ücretleri yayınlandı. Herkeste bir itiraz. Otomobiller için 60 TL olan tek yön vapur ücreti köprüde 90 lira olacakmış. Vay efendim bu kadar fark olur muymuş.
E kardeşim, şu anda 13 TL olan motosiklet tek yön vapur ücreti köprüde 60 TL olacakmış, ya buna ne demeli.
Gazete bir açıklamayla bu rakamların resmi olmadığını ve açılış gününe kadar değişebileceğini yazmış. Bence hata var. 20 lira gidiş dönüş olan motosiklet vapur ücretinin köprüde 120 TL olacağı yazıyor.
Bir başka kaynakta ise köprü ücretinin motosikletler için gidiş dönüş 70 TL olacağı yazıyor. Şu anda İDO ile bu ücret 20 TL. Tüm araç sınıflarına bakıldığında vapur ücreti ile köprü ücreti arasında efektif avantaj köprüden yana, sadece mosiklette rakam uçmuş.
Benim bundan anladığım köprü işleticileri ya rakam ya da motosikletin ne olduğunu bilmiyor. Diğer tespitim ise komplo teorisi biraz. Devletten belli sayıda araç geçişine yönelik garanti alan işletici bu rakama ulaşılamadığında aradaki farkı devletten tahsil edecek. Dolayısıyla geçiş yapan motosiklet sayısı araç olarak sayılacağı için devletten eksik kalan rakam için 90 lira almak varken motosikletten 20, 30 lira tahsil etmek işleticiye hiç ticari gözükmemiş olabilir.
Bu köprünün ihalesini bizzat takip eden Sayın Başbakan’ın bu şark kurnazlığına göz yummayarak adil bir ücretlendirme yapılması için talimat vereceğini umuyorum. Neticede paralı da olsa, yap işlet devret de olsa bu gibi yatırımlar adilane bir cetvele göre ticari hale getirilmelidir. Otoyol geçişleri ve Boğaz köprülerinde motosikletlere yönelik haksız ücretlendirmeyi çok tatminkar olmasa da yeni ayarlamış olan Karayolları Genel Müdürlüğü’nden bu konuda feyz, ders ve bilgi alınmasını öneririm.
Bir de uyarıda bulunayım. Bilirsiniz, motosiklet sürücüleri genelde gruplar halinde hareket eder. Uzun zamandır küçük organizasyonlara destek vermekten öteye bir eyleme hiç katılmadılar. Sıkıldıklarına eminim. Yıllardır bu grupların içerisinde olan bir kişi olarak iddia ediyorum ki ister bu komplo teorisi olsun ister motosikleti çim biçme makinesi sansınlar; bu rakamlara yakın bir ücretlendirme olursa o köprünün gişeleri motosikletçilere protesto alanı olur. Sonra da Bursa’da kebap yiyip geri dönerler.
Bu arada İDO’nun patronlarından Hamdi Akın’ın köprüyle rekabet etmek adına körfez vapurlarında sürücülere sıcak yemek verecek olmasını ise olumlu ama geç kalmış bir hamle olarak değerlendiriyorum. İDO’nun özelleşmesinden sonra İstanbul ve çevresindeki deniz ulaşımının artacağını beklerken hazır rantın içerisinden didiklemeyi seçen bunu da beceremeyip zarar eden yönetimden böyle bir son dakika kurnazlığı görmek şaşırtıcı olmadı.
Yeri gelmişken İDO yönetiminin motosiklet sürücülerine çoğu zaman dosthane yaklaştığını söylemeliyim. Ama genel anlamda ücretlendirme politikası, yaygınlık, yeni yolcu yaratma bakımından hayal kırıklığı yaşattığını da kabul etmeliyiz. Politik perdenin arkasında ne olduğunu bilemem ama her tarafı deniz memlekette bu fırsat bir patlamaya dönüştürülebilirdi diye düşünüyorum.?