Binbir çeşit renk ve çıkartmayla kaplanıp bir sanat eserine dönüşmekten, bakımsızlıktan acı çekerek bir depoda çürümeye bırakılmaya kadar her şeyi yaşadı 103’ler. Ancak içlerinden şanslı olan biri, daha da güçlü şekilde yeniden doğma şansını okuyucumuz Ergin Özen sayesinde bulmuş.
Evet, Peugeot 103 bir efsane, hatta bir Anadolu efsanesi. Ülkenin kırsal kesimlerine yaptığımız bir yolculuk sırasında en çok gözümüze çarpan ve en yaygın şekilde kullanılan motosiklet, daha doğrusu moped kendisi. Köy ile tarla arasındaki bir numaralı ulaşım aracı olan Peugeot 103 yıllardır Anadolu’yu taşıyor desek yanlış olmaz. Cefakar ve fedakar Peugeot 103 çoğumuz içinse, küçük yaşlarda kalbimizde yer eden ilk göz ağrımız, ilk motosiklet deneyimimiz oldu. Bu sebeple manevi olarak ayrı bir değer taşıyor.
İlk kez 1971 yılında Fransa’da, kendinden önceki 102 modelinden daha gelişmiş olarak piyasaya sürülen 49 cc’lik Peugeot 103’ler bugün hala yaşama direniyorlar. Geçen yıllar içinde Peugeot 103’ler bir motosikletin sahip olabileceği bütün tecrübeleri edindiler. Yeni sürülmüş tarlalarda offroad sürüşten, arkasında kurbanlık koyun taşımaya, bir mobilete binebilecek en fazla kişi rekorunu kırmaktan bayır aşağı yolda son hız denemelerine, binbir çeşit renk ve çıkartmayla kaplanıp bir sanat eserine dönüşmekten, bakımsızlıktan acı çekerek bir depoda çürümeye bırakılmaya kadar her şeyi yaşadı 103’ler. Ancak içlerinden şanslı olan biri, daha da güçlü şekilde yeniden doğma şansını okuyucumuz Ergin Özen sayesinde bulmuş.
Ergin Bey Peugeot 103 Retro adını verdiği projesinin çıkış noktasını şöyle anlatıyor: “Mopedlerle 90’lı yıllarla tanışmıştım ki o yıllarda bir tane 92 model Mobylette’imiz ve 96 model Peugeot 103’ümüz vardı. O dönemde etrafımızda birçok Peugeot, Mobylette ve Puch mopedler vardı. Yaşadığım ilçe olan Çanakkale Bayramiç’te gencinden yaşlısına kadar herkesin ulaşım aracıydı bu mopedler. Şimdilerde giderek azalan bu mopedlerin yerini scooterlar ve cub modeller aldı ve bu araçları nerdeyse sokaklarda göremez olduk. 2013 yılının ilk aylarında bir arkadaşımın Peugeot 103’üne binme şansım oldu ve sonrasında yeni bir moped yapmaya karar verdim.”
İlhamını alan ve projeyi hayata geçirmeye karar veren Ergin Bey 2 aylık arayışın ardından sonunda bir depoda kaderiyle baş başa bırakılmış 2005 model bir Peugeot 103’ü yeniden yaratmak üzere satın almış. “İlk olarak motoru tasarlamaya başladığımda motorun normalden daha performanslı olması gerektiğini fakat dış görünüşünün ise 80’li yılların Peugeot 103 MVL modelini gibi olması gerektiğini düşündüm.” Böylece modern bir motosiklet altyapısı ile 80’li yılların moped tarzını bir arada harmanlamak için parça arayışları başlamış. Her ne kadar Peugeot 103 en yaygın olarak kullanılan mopedlerden biri olsa da eskiden her yerde kolayca bulunabilen parçaların günümüzde yok denecek kadar az olmasından yakınıyor Ergin Bey. Aracın dış parçaları olan ön ve arka çamurluklar, far ve stop lambaları, kilometre göstergeleri ve ön takımı, Konya, Isparta ve Çanakkale’de bulunan 80’li yılların Peugeot’larından elde edilirken, 103 Retro’nun motorundaki parçaların tamamı ise yurtdışından getirilmiş. Gerekli parçaların toplanması ve artık montaj işlemine başlamaya hazır duruma gelmek için beklenen 4 aylık sürenin sonunda Ergin Bey, bu projede kendisine yardım eden Mehmet Yalnız usta ile kolları sıvayıp işe koyulmuşlar.
Peugeot 103 Retro’nun motorunu daha da güçlü hale getirebilmek adına yapılan ilk modifikasyon orijinal Peugeot 103 pistonunun 70 cc’lik Polini ile değiştirilmesi olmuş. Buna ek olarak Polini reed valve karter, stok 15/15 Dellorto karbüratör yerine 21 mm PHBG AD hava ayarlı karbüratör ve Polini hava filtresikullanılmış. 103 Retro’nun performansını daha da yukarıya taşıyabilmesi adına mevcut variyatör yerine Polini 103 variyatör performans kiti, elektronik kit içinse Malossi Ducati Ducma tercih edilmiş. Son olarak ateşleme sistemi için Universal Race CDI kullanılan motorun son parçası olan egzoz içinse Simonini Circuit performans egzozu kullanılmış.
Motorun güçlendirilmesinin ardından 103 Retro’nun daha dinamik bir hale gelmesi adına ön ve arka süspansiyonaları daha da kısaltılarak araç yere 6 cm daha alçaltılmış. Buna ek olarak Lusito gaz kolu, elcik takımı, jiklesi, ve fren manetleri aracın üzerinde yer alan diğer yeni parçalar. 103 Retro’nun ön farı orjinalinden farklı olarak uzun ve kısa hüzmeli hale getirilmiş ve portbagajı Peugeot’nun moped ailesinin bir başka üyesi olan 154 LVS’den elde edilerek estetikten de öte pratik geliştirmelere de yer verilmiş.
Yaklaşık olarak 2 ay süren montaj çalışmaları sonucunda ortaya çıkan tabloda üzerinde yatan tüm emeği gözler önüne seren bir motosiklet yer alıyor. Özellikle ülkemizin motosiklet kültüründe önemli bir yere sahip olan Peugeot 103’ü küllerinden yeniden yaratarak bi efsaneyi canlı tutan Ergin Beyi bu başarılı projesinden ötürü kutluyoruz.