Menu
in

Piaggio X10 İtalyanların Yeni Amiral Gemisi

 

Gemi boyutunda, skuter pratikliğinde

Milano EICMA Motosiklet Fuarı’nda 2011’de üretime hazır olarak kullanıcıların karşısına çıkan X10’un seri üretimine 2012’de başlandı. Piaggio distribütörü Ferco Motor bu senenin başında yepyeni bir X10’u test kullanımı için açtı. Biz de hemen gittik, kapılarına dayandık. Ferco’nun İstinye’deki merkezinde X10’la yanyana geldiğimizde motorun biraz büyük, iri ve hantal olduğu izlenimine kapıldık. Anahtarı alıp yola çıktığımızda, ilk izlenimler hemen kayboldu, kilometreler ilerledikçe “hımm, o kadar da ağır değilmiş”, günler geçtikçe “hımm, hantal da değilmiş” demeye başladık. Motorla ilgili bazı kısa ve ansiklopedik bilgilerden sonra, aşağıda sürüş izlenimlerimizi de bulabileceksiniz. Piaggio geçtiğimiz bir kaç yıl boyunca 3 tekerleklisi ile uğraşmış, skuter serisinde ise pek bir yenileme yapmamıştı. Yeni geliştirdiği 350’lik motor ile birlikte, Beverly ve X serisini tamamen yeniledi, 2012’de piyasaya taze bir giriş yapmış oldu. 350’lik motorun özelliği; 250-300 motorlar kadar hafif ancak 400’lükler gücünde olması.

 

 

 

Henüz Türkiye’ye gelmeyen X10 500’ün 41 beygir/242kg (beygir başına 5,9 kg), X10 350’ninse 33 beygir/216kg (beygir başına 6,5kg.) hesabına bakarsak 350’lik olan bu versiyon 500’lükler de performans bakımından yarışabilir. Konfor, Donanım Tamamen yeni tasarlanmış, çok rahat okunan harika göstergeler, tepsi gibi büyük ve rahat bir sele, kocaman ön cam, güçlü motor. X10’un Türkiye’ye getirilen tek versiyonu olan 350 Executive’de (yaz başında 500cc. versiyonun da gelebileceği söyleniyor), ABS ve çekiş kontrol standart donanımda yer alıyor. Önde 15, arkada 13 inç çaplı tekerleklerde Michelin City Grip lastikler kullanılmış. Selenin sürücü kısmı oldukça geniş, konforlu, yolcu bölümü de kocaman bir alana sahip. Devasa ön camın rüzgar konforunu beğendik, maksi skuterlerde cam ile sürücü arasındaki mesafenin uzun oluşu genelde problem yaratsa da Piaggio bu motorda o konuyu iyi çözmüş. Ön camın olumsuz olarak görülebilecek tek kötü özelliği titiz ve temizlik hastası motor sahiplerinin şikayet edebileceği türden; göstergelerin tepesindeki plastik kısım ile camın arasına su ve toz giriyor, ancak el ve bez mesafenin darlığı sebebiyle pek giremiyor. Dolayısıyla camın o bölümünde arkadan su izleri görülüyor, bu da ancak ucuna sopa bağlanmış bir bez vasıtasıyla giderilebiliyor. Bizce pek önemi yok ama “çok titiz” sukututçular (Türk Skutercisi) bu sebepten hasta olabilirler. Kontrol panelindeki bir düğme vasıtası ile elektrikli olarak açılabilen selenin altı için Piaggio tahminen çok çalışmış. En büyüğü de dahil, her türlü kapalı kaskın yanı sıra bir sürü ıvır zıvırı da sele altına tıkmak mümkün. Test sayfalardaki fotoğrafları lütfen inceleyin. Sele açıldığı zaman bir kol sayesinde havada açık durabiliyor. Piaggio bu motosiklet için de oldukça seçkin bir tasarıma sahip arka çanta seçeneği de sunuyor. Kontrol panelinin hemen altında, oldukça fonsiyonel bir torpido gözü bulunuyor. Bu göz kilitlenebiliyor. Gidonun her iki yanında ise, kilitlenemeyen ama oldukça büyük iki saklama gözü mevcut. Bunlardan soldakinin içinde USB girişi var.

 

 

 

Günümüzde pek çok telefon modelinin şarj edilebildiği, GPS cihazlarına elektrik desteği sağlanabildiği USB girişinin olması harika bir özellik. Motor çalıştığı sürece buradan elektrik alabiliyorsunuz. X9 modellerindeki ayna problemini tekrar yaşamamak için (bkz. ikinci el tablosu), Piaggio bu modeli gidona entegre ucuz aynalarla donatmış. Aynaların ayarlanması kolay, görüş açısı fena değil, bir parça küçük kalıyorlar. X10 bir Vespa LX150’den sadece 6 cm. daha geniş. Sele yüksekliği aynı Vespa’dan 2,5 cm. alçakta konumlandırılmış. Bu sayede durduğu yerde oldukça kolay kontrol ediliyor, bununla ilgili izlenimleri test kısmında okuyabilirsiniz. 15 litrelik yakıt deposu ile 300 kilometrelik menziller görebilmek mümkün. Benzin deposu ağzı, hemen sürücünün önünde, orta tünelin üzerinde yeralıyor. Kontrol ve kumanda düğmeleri, özellikle gidon üzerindekiler, tamamen yeni baştan çalışılmış ve oldukça kaliteliler. Grubun genelinde kullanılan kontrol düğmeleri bu modelde kullanılmamış. Kalitelerini, ergonomi ve ulaşım kolaylıklarını beğendik. Gidonun altında yer alan acil durum flaşör, ASR kontrol, bagaj ve benzin depo kapağı açma düğmeleri ise diğer modellerdekilerle aynı. Acil durum flaşörünün yerini pek beğenemedik, çünkü acil durumda kolayca aktive etmek ve kullanmak, yeri sebebiyle mümkün değil. Frenler ve Çekiş Kontrol X10 integral ABS fren sistemi ile donatılmış. Arka fren kolu hem ön, hem arkayı kontrol ediyor. Fren sistemi iyi çalışıyor ve oldukça yumuşak. Vahşi durumlar oluşmuyor. Arka fren kolu motoru iyi yavaşlatıyor, fazla sıkıldığında da hemen ABS devreye giriyor. Hatta biraz alışınca ABS’yi ne zaman devreye sokabileceğinizi bile tahmin edebiliyorsunuz. Ön fren kolu da oldukça yumuşak bir etki vermekle birlikte, 15 inçlik ön lastiği frenle tutmaya çalıştığınızda, motorun ağırlığı aracı itmeye devam ediyor, bu da stabiliteyi biraz etkiliyor. Fren gücü bakımından bir problem olmasa da, motorun ilerleme isteği ve ön tarafın hafif dalgalanma etkisi, benzer sistemi kullanan Beverly 350’de böyle değildi. Bu durum aracın uzun yapısı, Beverly’den küçük ön lastiği ve daha ağır oluşu ile açıklanabilir. İstanbul’un camsı asfaltında dahi ön frende ABS’yi devreye sokmak mümkün olmadı. Çekiş kontrol sistemi modülünün benzeri Beverly 350’de de mevcut. Tek bir düğme ile devreden çıkartılabiliyor, kontağı açıp kapattığınızda otomatik olarak tekrar devreye giriyor. Çekiş kontrol sistemi, büyük motorların çoğunda olduğu gibi gaz kelebek gövdesindeki klapeyi kısarak silindire daha az yakıt göndermek ve gücü düşürmek biçiminde değil, ateşlemeyi kesmek biçiminde çalışıyor. Her iki tekerlekte de yer alan sensörler vasıtası ile sistem tekerlekler arasında bir dönüş hızı farkı görürse ateşlemeyi kısa aralıklarla kesiyor.

Büyük motorlardaki sistem buna göre çok daha konforlu. Çalışma biçimi sarsıntılı ve sürüşü kısa süreli de olsa kesintiye uğratıyor. Şehir içinde gazlayarak yokuş çıkarken otobüsler yüzünden ondüle olmuş asfaltta zıplama esnasında arka tekerleğin yükselerek daha hızlı dönmesi yüzünden devreye girerek hızı düşürüyor, bu çok istenen bir şey değil. Ancak elbette varlığının faydası da tartışma götürmez bir gerçek.

 

 

PIAGGIO X10 Testi Motoron Mayıs 2013 sayısında yapılmıştır. Mayıs sayısında bu test dışında ayrıntılı olarak Piaggio X Serisi 2.El dosyasınıda bulabilirsiniz. Online olarak testin tamamına ipad, iphone ve android cihazlarınızdan uygulamamızı indirip Mayıs 2013 sayısından erişebilirsiniz.

 

Apple Store İçin Tıklayınız.

 

Android Market İçin Tıklayınız.

 

Motoron Mayıs Sayısını Basılı Halini Satın Almak İçin Tıklayınız.

Cevap bırakın