Yazar: Teoman Cem Katoğlu
Alab Stulberg’in kendi itirafına göre Revival Cycles “dizayn detayları listesini en geniş tutan” atölyelerden biri. Zaten resimdeki motosiklet de bunu destekler cinsten bir görselliğe sahip olduğu halde ilk bakışta gözden kaçırma ihtimalinizin yüksek olduğu bir çok hoş detay da mevcut!
Bu gördüğünüz ’83 Ducati 650 Pantah; eski AMA yarışçısı olan bir dostun Revival ile bir sene kadar önce kendisine bir motosiklet yaptırmak için girdiği hararetli görüşmenin üzerine meydana gelen güzellik. Alan, dostu ile girdiği bu pazarlık için; “bunca detay içeren görüşmelerin üzerine birden bire ‘uygun fiyatlı’ ve basit bir 80’ler Ducatisinde karar kıldı!” şeklinde sitem etti.
Pantah’ın listenin başını çekmesinde fiyatlarının yanı sıra klasik görünümünün de parmağı var. Bu farkı yaratan detaylara örnek olarak silindirlerin zıt taraflarına yerleştirilmiş açılı emme manifoltlarını ve motorun duruş açısını verebiliriz.
Yine de motor atölyeye geldiğinde birbirinden garip parçalara sahip, 1500 dolarlık bir hurda halindeydi. Bu nedenle ona “fifteen hundred” adı verildi! Eh, şüphesiz işin ilk basamağı onu çalıştırmak ve “önceki hal” fotoğrafları çekmekti. Alan, motosiklerin “önceki hali” ile ilgili olarak; “Korkunç vaziyetinden kurtarmamız umuduyla bize şimdiye kadar getirilen makinelerin neredeyse tümünden daha çirkin bir durumdaydı!” yorumunda bulundu.
Müşterinin ek istekleri ise yolcu selesi, özel yapım egzoz ve tam çaplı bir elektrik aksam yenilemesi iken; masadaki diğer parçalar ise Revival’ın logosu, Modern süspansiyonlar ve güçlü frenlerdi. Lakin motorun durumu o kadar vahimdi ki bu fikirleri geçici olarak rafa kaldırmak ve motoru iki aşamada toplamak üzere bir plan yapıldı.
Motor ilk açıldığında ekstra “tıkırtıların” nereden geldiği besbelli ortaya çıktı: ana şanzıman rulmanı ve daha da kötüsü, motorun içinde dolanıp duran tamamen sağlam durumda bir 11/16”’lik lokma parçası! Projenin gidişatı hemen motorun baştan yapılandırılmasını izleyecek bir rotaya çevrildi. Bu değişim, ayrıca; motorun eski ve paslı siyah dış boyasını da aradan çıkaracak bir şekilde de uygulanacak bir kum püskürtme işlemini de içeriyordu.
Pantah’ın orijinal yakıt tankını elde tutma kararı alan Revival; onu, tüm yara izlerinden kurtararak yepyeni bir dış görünüş verdi. Deponun altına uygulanan, elektrik aksam ve aküyü yerleştirmeye imkan veren küçük bir hacimsel şekillendirmenin de ardından, Anti-Gravity Lityum iyon aküsü ve Motogadget M-unit ateşleme kontrol ünitesini yerleştirecek yere de artık kavuşulmuştu. Bej dikişlere sahip siyah süet sele ise New Church Moto’dan; tam da Revival’ın boyadığı yakıt tankına uyumlu bir şekilde geri geldi. Revival, bundan sonra, söz verdiği ikiz konik egzozları da motora monte etti.
Arka süspansiyonların tamamen elden geçmesi gerekmişti, frenler ise yine özel yapım paslanmaz çelik fren halatları ile güçlendirildi. LSL far, ön çatala monte edildikten sonra geriye sadece LSL gidon ve buna ek olarak Motogadget M-button kontrolleri kalmıştı. Ayrıca kontak selenin altına denk gelecek şekilde gizlendi. İşin sonunda Revival, “üzgün hurda parçası”’nı adeta elegant bir sokak makinesine dönüştürmüştü! Alan: “motorun çalışması o kadar iyi bir halde geldi ki; hiç zorlanmadan ön teker havada gitmek mümkün!” yorumunda bulundu. Modern parçaları sayesinde orijinalinden çok daha zevkli bir sürüşe sahip olan Pantah’a acaba yeni sahibi binmeye kıyabilecek mi!