Menu
in

Rüzgarımı Göremeyenler MotoGP’de KNN54

Yazar: Ahmet Köseoğlu

Dünya Supersport Şampiyonu Kenan Sofuoğlu sponsor yetersizliğinden motosiklet camiasının yanlışlarına, Supersport kategorisinden MotoGP’de işlerin nasıl yürüdüğüne kadar içini Motoron’a döktü

Kariyerinde 3 Dünya Supersport şampiyonluğu bulunan Kenan Sofuoğlu Türkiye’den yeterince güçlü bir sponsor bulamamaktan muzdarip. Türk motosiklet camiasının yanlışlarından İzmir Pisti’nin yarış yapmaya uygunluğuna sorularımızı samimiyetle cevaplandıran Kenan’la, kendi kariyerinden öğrencileri Toprak Razgatlıoğlu ve Harun Çabuk’a, Aragon’da yarış dışı kalmasından gelecekteki planlarına kadar her şeyi konuştuk. Kenan Türkiye Motosiklet Federasyonu ile ilgili de konuştu ancak Federasyon ile ilgili soruları muhataplarına saklamaya çalıştık. İşte Şampiyon’la o röportaj:

 

 

A. K.: O iş çok karışık, yeterli şeffaflık olmadığından kimse hala işin en doğrusunu bilmiyor. Senin iddiaa bağışların ile ilgili her sene bir haber patlatılırdı bu sene o haber henüz çıkmadı.

K. S.: Gerçekten ilk günden beri hamdolsun bir kuruşu benim boğazımdan geçmedi. Sakarya’da pist yaptım, yaptığım pistte dahi ne federasyonun nede İddiaa’nın bir kuruşunu sokmadım. Onu dışında da bana sadece belediye yardımda bulundu. Onun dışında hiç kimse yardım etmedi. Kalanı kendi cebimden yaptım.

 

Bu sene ne oldu hiç bilgim yok. İddiaa’da ismim var mı yok mu… Ben onun tamamını federasyona bıraktım senede 1 milyonun üzerinde para alıyordu diye biliyorum. Ama bilmiyorum, federasyon onunla çocuklara motorlar alıdı Van’da bir şeyler yapıldığını biliyorum. O paralarla birçok şeyin yapıldığını biliyorum.

 

Camia çok büyük yanlış yaptı başkanı küstürdüler gerçekten. İleri geri çok saçma sapan şeyler konuştular. Başkan’da küstüğü için o iddia olayını iptal etmeye karar verdi. İptal edince de ne oldu şimdi herkes kendi masrafını öder. Onlar şükretsin ki hala daha kayıt paraları alınmıyor. Normalinde kayıt parası diye bir şey alınırdı. Şimdi öyle bir şey yok ama alınırsa da hiç şaşırmasınlar. Federasyonun aşırı küçük bir bütçesi var.

 

 

 

A. K.: 750–500 bin lira arası olarak biliyorum ben.

K. S.: 500 bin lira. İşin aslı bu, federasyonun 500 bin lira bir bütçesi var. Bakanlıktan 7 trilyon istendi federasyona 500 bin tl bütçe verildi… 500 bin liraya neler yapılmaz diyenler olur. Ben şöyle bir örnek vereyim federasyon İstanbul Park’ta yaptığı her yarışa 250 bin tl harcıyordu. Sadece yarış başına. 5 tane yarış yapıldı. Ki piste çok düşük miktarda ödeme yapılarak bu parayı harcıyorlardı. E şimdi pistin parası da pahalı, piste inanılmaz paralar ödeyecekler birde daha bir sürü yarış şampiyona var Supermoto, Motokros, Türkiye pist, Enduro, Drag say babam say. E hangi parayla yapacak federasyon bu yarışları. Yani bu işin sonu biraz karışık.

 

A. K.: İstanbul Park’ın bu sene ne kadar istediğini biliyor musun, aynı yerde biz de CSS’yi yapıyoruz?

K. S.: Benim bildiğim kadarıyla İstanbul Park 60.000 € günlüğüne istiyor. İki gün demek 120.000 €. Tam emin olmamakla birlikte benim bildiğim bu. Bu 250 bin lira eder. E, federasyonun buna ek 150-200 bin tl  de masraf etmesi lazım. Gittisi geldisi hakemiydi osuydu busuydu derken en az 100 bin lira da federasyona masrafı var. E zaten o zaman bitti. Federasyonda para kalmadı ki. E çalışanların maaşı bilmem nesi federasyonda bir şey kalmadı ki. Şu anda federasyonu bu camia gerçekten kendi kendine zor duruma soktu. Küstürdüler başkanı. Ben zaten üzüldüm, gerçekten bu kadar emek vermiş bir adamı böyle üzmelerine ben kendim üzüldüm. Ben bu camianın biraz dışında olan bir insanım. Ben bu Türkiye piyasasının içinde olan bir adam değilim. Benim her şeyim yurtdışında. Ben dışarıdan takip eden birisi olarak başkana yaptıklarından dolayı üzüldüm. Gerçekten bu kadar emek vermiş bir adama bu kadar yapmamaları lazımdı.  

 

A. K.: Kendimi fedarasyon temsilcisiyle konuşuyormuş gibi hissettim peki sana bir soru sorayım başkan bir tarafa, diğer TMF çalışanları için ne düşünüyorsun?

K. S.: Federasyonun ofisteki çalışanları, Sultan Hanım olsun, o diğerleri olsun bence çok iyiler ama diğerlerini tanımıyorum.

 

A. K.: Yani esas yönetim kurulundaki diğer kişileri tanımıyorsun.

K. S.: Hiçbirini tanımıyorum, ama memnun mu onu başkan bilir tabi. Ben federasyonun o kadar içinde değilim. Ben benim çalıştığım kişilerden çok memnunum federasyonda. Ama yönetim kurulunu o kadar tanımıyorum.

 

A. K.: Zaten seçimde bizzat kendilerine sorduk, onlar da birbirlerini tanımıyordu. Boş ver, seni konuşalım işler ne âlemde?

K. S.: Ben bu sene Kawasaki ile memnunum. Hindistan takımının parası vardı Kawasaki de oraya gitmemizi istedi. Çünkü Kawasaki 2 sene önce Supersporta 1,5 milyon € bütçe veriyordu. Geçen sene bu bütçeyi 500. bin €’ya düşürdü. 2013’te bu bütçeyi 0 €’ya düşürdü. Şimdi hiç para vermiyor. Gerçekten yarış olayları çok zorlaştı artık. Supersport’ta bir yarışçının yarış maliyetleri mesela benim takıma yıllık yarış maliyetim 1,5 milyon €. Bu nedenle de maddi gücü olan bir yer lazım. Kawasaki de Hindistan’ı ayarladı. Ama tabi hepsini de takım vermiyor. Kawasaki biraz yardım ediyor. Federasyondan biraz bütçe alındı. Ama şuanda bakıldığı zaman her şey yolunda takımın durumu iyi. Motosikletin durumu iyi. Resmi olarak Kawasaki pilotuyum. Allah nasip ederse bu sene şampiyon olabilirsem bu sene içerisinde Fabrika Superbike Takımı ile test yapmak istiyorum. Bunu Kawasaki takımı kendisi istiyor zaten. Sonuçlardan ben ve Kawasaki memnun kalırsak Superbike için bir plan yaparız. Öte yandan benim kendi takımım zaten benimle Superbike’a gitmek istiyor. Ama ben gideceksem Superbike’a fabrika takımı ile giderim. Private –özel- bir takımla Superbike’a gitmem.

 

 

A. K.: Dergide o törene yer verdik.

K. S.: Bak orda 30 üzerinde şampiyon vardı ama 5 tane adamı aynı masaya koydular. MotoGP, Superbike, Supersport, Moto2, Moto3. Ben bu 5 kişinin arasındayım ben boş bir yerde yarışmıyorum ki. Dünya’nın tanıdığı, FIM’in önem verdiği ve isim olarak Dünya Şampiyonası olan bir kategoride yarışıyorum. Hatta şöyle bir açıklama yapayım, dünyada her ülkede özel şampiyonası olan tek yarıştır belki Supersport. Hindistan’da bile Supersport Şampiyonası var. Superbike’ın, GP’nin böyle bir yarışı yok. Ben her ülkede olan bir şampiyonanın Dünya Şampiyonası’nda şampiyon olmuş yarışçıyım. Yani daha iyi bir imkân olmazsa kalırım yine burada, niye kalmayayım Türk bayrağını dalgalandırıyorum. Sonuçta Kenan Sofuoğlu’nu herkes tanıyor dünyada. Ben Türkiye Supersport Şampiyonası’nda yarışırken Dünya şampiyonası benim için hayaldi. Bizim insanlar GP GP diyor, ya kardeşim Michael Pirro benim rüzgârımı göremeyen adamdı şu an GP’de bu adam. Ducati’de Dovizioso ile Nicky Hayden’in test pilotu 2. 3. yarışta yarışacak bu adam. Nasıl yarışacak; İtalyan adam İtalyan. Benim Rüzgârımı göremeyen adam bu, testlerine baktığımda en iyi adamla Lorenzo’yla arasında 2 saniye fark var. E Ducati’yle yarışıyor, şuan Ducati’nin gitmediğini herkes biliyor. E ben Pirro’ya aynı motorla 2 saniye fark atıyordum zaten! Yani ben bugün GP’de iyi bir motora binsem… ya Crutcholw ya… Crutchlow benden iyi bir adam mıydı? Crutchlow Yamaha sayesinde gidiyordu, ben Honda’yla Crutchlow ile mücadele eden bir adamdım. Ne oldu Crutchlow bugün Gp’de ilk 5’te. Bak ben İngiliz değilim ben İngiliz olsaydım çoktan GP’de kafadaydım. Biz İngiliz değiliz, İtalyan değiliz, biz İspanyol değiliz, desteğimiz sponsorumuz bu kadar. Ama Türkiye’de insanlar Supersport’u küçümsüyor hala. Kardeşim ben iyi imkânlarım var diye Supersport’tayım. Bana GP’de imkân sunan yok ki? Benim GP’de iyi imkânlarda yarışmam mümkün mü, mümkün. Çok basit mesela Türk Havayolları bana diyecek ki: “Kenan arkandayız nereye gitmek istiyorsun, MotoGP’ye mi gitmek istiyorsun kaç para lazım?”. 10 milyon € lazım Barcelona’ya Manchester’a reklamda Messi’ye vereceğine o parayı Kenan Sofuoğlu’na verse bak nasıl olur bugün mesela Yamaha’yı düşünelim. Bizim 10 milyon € paramız var, bir de 3 kez dünya şampiyonu Kenan Sofuoğlu’muz var yarıştırmak istiyoruz dendiğinde Yamaha beni almasın ben kariyerime son veririm! Bırakırım yarışmayı. Bu kadar iddialıyım, Rossi’nin ya da Lorenzo’nun yerine beni almasın Yamaha bak bugün yarışmayı bırakıyorum. Oldu da gelecek yıl için de anlaşmaları varsa Tech3 takımına girerim. Hatta oraya 1-2 milyon €’ya ben girer yarışırım… Ama şimdi işe bir de tersinden bakalım. Normalde Türkiye’de benim için sadece Federasyon bütçe ayırıyor. Federasyon 300 bin € civarında bir bütçe ayarlıyor Supersport takımım için. Normalinde bunu firmaların, markaların vermesi lazım. Öyle bir marka yok ki. Türkiye’de ben yılların dünya şampiyonuyum. Bir tane sponsor çıkmadı bana. Benim tek sponsorum Red Bull, o da Avusturya firması Türk değil! Ben böyle bir ülkeden çıkmışım, insanlar hala ileri geri konuşuyor. Konuşmadan önce bazı şeyleri bilecekler. Ben gerçekten sinir oluyorum o internet yazılarına. Kafalarına göre o ekran arkasından yazıldığı gibi değil hiçbir şey. Öyle ekrandan görüldüğü gibi değil hiçbir şey. Dünya Supersport’u küçümsüyorsun niye, Kenan Sofuoğlu orada diye. Ama bir yabancı orda olsa Dünya Supersport çok şaşa bir klasman olacaktı. Ama Kenan nasıl olsa kazanıyor. Ama ben kolay kazanmadım işte bunları. İnsanlar bilinçsiz ama ben kendi işimi doğru yapmaya devam ediyorum.

 

A. K.: İnsanlar biraz şımardı mı acaba… Yani birinciliklerin ve 3 Dünya şampiyonluğun Türk motosiklet camiasında alışkanlık mı yaptı acaba?

K. S.: Yani tabi şimdi birde şu var; GP Türkiye’de yapıldı geçmişte. İnsanlar da GP GP diye tutturdu, GP dışındaki klasmanları görmüyorlar sadece GP diyorlar. Fakat bu iş tamamen marka işidir. A markası B markası C marksı hangisi kendini daha iyi satarsa o daha popülerdir. Ve bu zamanda GP kendisini daha iyi satıyor.

 

A. K.: Evet, hatta bu durumla ilgili Rossi geçen yıl “Superbike’ta heyecan çok daha sıkı” açıklamasında bulunmuştu.

K. S.: Ya ben pilot olarak söylüyorum GP’de birkaç tane adam var. Stoner vardı gitti, Lorenzo, Marquez, Rossi, Pedrosa bunların dışındakiler özel adamlar değil ki… Bu arada dünyada farklı klas yarışçılar vardır. Kazanan yarışçılar vardır, ilk 3’e giren yarışçılar vardır. Bir de ortalarda 7–8 olan yarışçılar vardır. Ben kazanan yarışçılardanım. Benim kariyerime bakın ben kürsü adamı da değilim ben kazanan yarışçılardanım. Hiç fark etmez bu MogoGP olur, Supersport olur, Superbike olur sadece imkân verilsin yeter. Benim yapımda zaten bu var.

 

A. K.: 4 4’lük Şampiyon olmaya yakınsın. Bu sene 4 şampiyonluk gelir mi?

K. S.: Allah nasip ederse gelir inşallah. Elimden geldiğince sıkı hazırlanıyorum. Sam Lowes sıkı bir rakip boş bir rakip değil. Onun bir turluk sıralama turu performansı benden iyi ama benim de yarışçılığım ondan iyi. Bu sene tek rakip onu görüyorum, o da tek rakip olarak beni görüyor. Sezon boyunca inşallah bir aksilik yaşamazsam onunla mücadele edebilecek gücüm var. Viraj yapısı onunkinden kötü ama düzlük performansı daha iyi olan bir motorum var. İnşallah bir sıkıntı yaşamazsam sezon sonunda şampiyonluğu tekrar alabiliriz.

 

A. K.: Aragon yarışında ki fren arızası neyin nesiydi? Yarış öncesinde senle konuştuğumuzda motorumu kurcalayıp bozmalarından korkuyorum demiştin.

K. S.: Evet. Yarış öncesinde fren merkezlerini değiştirdik. Hidrolik havaları iyice alınmıştı. Ama ilk formasyon turunda ben frenlerde bir şeylerin ters gittiğini anladım. Zaten yarışa başlayınca 2. turda frenler gitti. Kullandığımız sıfır fren merkezi arızalı çıktı.

 

A. K.: Bu hatanın sebebi neydi. Takım arkadaşın Forret’in menajerinin takım mekanikeri olduğu konuşuluyor.

K. S.: Bazı sıkıntılar var ama şimdilik konuşmamak daha iyi. Şimdi Mekanikerlerim değişiyor. Hollanda Assen yarışında yeni mekanikerlerimi ilk defa göreceğim. Aragon önemli bir puan kaybı oldu. Önümüzdeki 3–4 yarışta bunu telafi etmeye çalışacağım.

 

A. K.: Umarım bu puanları aramayız. Çok güzel bir deseni olan Shoei kask kullanıyorsun neden Shoei?

K. S.: Shoei’yi çok seviyorum. Kasktan çok memnunum başka bir kask takmam. Aynı zamanda sponsorum olduğu için de çok mutluyum. Shoei bana ilk sponsorluğu 2003 senesinde Almanya Şampiyonası’nda yarışırken yaptı. Ogün bugündür Shoei ile devam ediyorum. Shoei’nin Supersport’taki resmi yarışçısıyım. Marka 2006 yılında ilk defa benim için özel kask yapma kararı verdi. Çünkü ufaklığımdan beri başkalarının replika kasklarını kullanmıştım. Dünya Şampiyonasında yarışmaya başlayınca kendi replika kaskımın olması beni çok sevindirdi. Güzel bir desen oluşturduk. Desenler üzerinde biraz oynayıp en iyi hale getirdik. Satışlarda da özellikle Avrupa’da kask çok sattı. Ama daha sonra Red Bull sponsorluğunu alınca kask değişti. Red Bull’da kaskın sadece bana özel olmasını istiyor. Kendi logosuyla bir kask satışına izin vermiyor. O nedenle şuan satışta replika kaskım yok.

 

Cevap bırakın