Seçim Kampanyası

İçerisinde bulunduğumuz bu ay, yapılacak seçim belediyeleri kapsamıyor. Biraz erken konuştuğumun farkındayım ama şimdiden muhtemel belediye başkanlarına halktan tiyom olsun; telifsizdir.

Yıllar önce çalıştığım gazetenin yayın yönetmeni şampanya fiyatlarını ezbere bilirdi ama peynirin kilosu hakkında bir fikri yoktu. Yolsuzluk haberleri yaptığım yıllarda bana havalimanında en çok içki ve parfümün satılmasına yönelik haberler yapmamı öğütlediğinde defoyu anlamıştım. Oysa o sırada kolumun altında 20 milyon dolarlık tamamı incelenerek bitmiş, habere hazır bir yolsuzluk dosyası vardı. İş aramam o akşama, bulmam iki yıl sonrasına tekabül eder. Sonrasında gazete mutasyona uğradı. Kendisi, kariyerini nasıl kilo verdiğini ve ilerleyen yaşına rağmen halen ne kadar yakışıklı olduğunu anlatan yazılarla sürdürüyor.

Neticede zaman değişti. 20 yaşındaki oğluma “Dişini fırçala” dediğimde, “Neden” diye cevap veriyor. İtaat değil, bilmek istiyorlar. Gerekçeleriyle anlatırsan V, Y ve Z kuşağının kafası hepimizden fazla çalışıyor, sadece biraz farklı. Ve elbette ilk belediye seçimlerinde bu gençlerin büyük bölümü oy kullanacak ve görünen o ki birçok beldede, ilçede hatta şehirde başkanları bu veletlerin oyları belirleyecek.

Motosiklete ulaşmak, ekonomik içerikli bir eylem olduğu için bu gençlerin çoğunluğunun motosikleti yok. İş hayatına yeni yeni atılıyorlar çünkü. Aynı zamanda ülkemizde motosiklet kullanmanın gerçek tehlikeleri ve önyargıları abartılmış ebeveyn tahditleri bakımından parası olan ciddi bir kitlenin de motosikleti yok. Ama sevdaları sevda. Fuarlarda yeni modellerin farlarını seven, okula giderken motosiklet sesi duyunca ışık tutulmuş tavşan gibi kalan bunlar. Haliyle ciddi bir kitleyi temsil ediyorlar.

Elbette tek amaçları bir motosiklete binmek değil. Ama büyük çoğunluğun en önemli hobisi motosiklet. Burada belki biraz kızları ayırabiliriz ama onların da kendileri kullanmasa bile arkadaşlarıyla gezmekten keyif alacakları aşikar.
Bu kitle birini tercih edeceği zaman, o kişinin söylediklerinden onun mantıklı, zeki, gerçekçi, kendisine yakın bir lider olup olmadığını anlıyor. Emekliye verilecek ikramiye veya ekonomi vaatleri onun derdi değil.

Yetişkinlere bakarsak mesela İstanbul gerçeğinde; şu anda emniyet şeridinden giden yetkisiz vandalları ayıklayacak sistemi bırak kurmayı, bunu fark edip kuracağını söyleyen adama şak diye oyunu verecek ciddi bir kitle olduğunu politikacılar, benim fosil yayın yönetmeni gibi göremez. Çünkü hayatın içerisinde değiller.

Yolların makul yerlerine, kaldırımların yayayı etkilemeyecek boşluklarına, köşelerin park edilmeyen ölü alanlarına motosiklet park alanları yapan, bulunduğu kasabayı, şehri, ilçeyi motosikletle iç içe yoğuran uygulamalar, hayatın içinden gerçekler olduğu için bu kitleyi; trafikte yapılacak mantıklı uygulamalar ise biz ebeveynleri mest edecektir.
“Önere önere bunu mu önerdin” diyen kitleye, belediye seçimleri için olmasa bile bu seçim için yapılan  önerileri hatırlatırım. A’dan Z’ye popülist olmayan,ayağı yere basan, günlük hayatta sana bana dokunacak, içerisinde boşluk bulunmayan vaat gördün mü?
Dünya; kaynamanın bitmeyeceğini yeni ABD başkanıyla gördü. Başka bir basamak yaşıyoruz tüm Dünya vatandaşları olarak. İnsanlar, gençler huzurlu geçireceği günlere odaklanan yönetici istiyor, dediğim odur.