Çok popüler bir sorudur: “Sen nasıl motora başladın?”Hele kadın olunca bu soru daha da çok merak konusu olur ve beraberinde klasik ikinci bir soru daha gelir “Ailen hiç karşı çıkmadı mı?” Hatta ailenin karşı çıkmış olması baştan kabul edildiğinde soru şu şekilde olur: ” Aileni nasıl ikna ettin?”. Çoğu kişinin motora başlama hikayeleri benzerdir, çevresinde gördüğü için ilgi başlamıştır veya arkadaşı kullanıyordur veya artçı olmuştur ve zamanla bu merak büyümüştür. Sonra bir gün “Acaba ben de motor kullansam mı?” sorusu gündeme gelmiştir. Bazısı hayalini kuruyor ve plan yapıyordur, doğru zamanı beklediği için kendine uzun vadeli hedefler koymuştur. Şans mıdır değil midir bilemiyorum, ama bazı kişiler en ufak yaşlardan itibaren ailesinde motor kullanıcısı olduğu için otomatik olarak iki teker ile içli dışlı büyümüştür.Şanslılar belki, çünkü onlar bodoslama motosiklet hayatının içinde dünyaya gelmişlerdir. Buna tam tersi olarak çoğumuz çeşitli nedenlerle hayallerin peşinden giderek belli bir yaştan sonra veya zamanı geldiğinde motosiklet ile tanışmışızdır.
Peki SEN, bu satırları okuyan,evet sen.. Sen nasıl başladın motora? Ne keyif verir şimdi bu soruyu yanıtlamak, geçmişe dalmak ve o dönemlere geri gitmek, heyecanları ve ilk deneyimlerimizi anlatmak…hey gidi günler hey…Bu iki teker tutkusu bize bambaşka bir ufuk kazandırıyor, bu yüzden motora başlamak hayata yeni bir başlangıç ve bakış açısı verir, öncesi ve sonrası gibi önemli bir dönüm noktasıdır.
Ben neden veya nasıl başladım diye sorarsanız“Bilmiyorum” desem çok mu tuhaf olur, ama gerçek bu. Ani bir kararla “Ben motor kullanacağım” dedim. Hikayem bu kadar kısa. Bu kararı neden aldım, aklıma nasıl geldi hala hiçbir fikrim yok. Öncesinden ne bir merakım vardı ne bir hevesim ne de tanıdığım bir kullanıcı. Aniden kafamda kendiliğinden o fikir sabitlendi ve kesindi. Kararlı ve net bir dilde ailemle paylaştım. Kimse beni kararımdan geri çevirmek için ufak bir hamle bile yapmadı. Nasıl kararımı açıkladıysam artık, karşı çıkanı döverim gibi bir ifade mi takındım acaba? Yok yok, şaka bir yana, ailem olgunluğumdan dolayı bana çok fazla güvenir, ne yapsam doğrudur onlar için. Pervin bu, yanlış adım atmaz. Bu tabii ki çok güzel bir şey, ancak bu kadar çok güvenilmek ve örnek olmak bazen yorucu olabiliyor, çünkü o profili taşımak kolay değildir, fazlaca sorumluluk gerektiriyor.
Kararımla çok mutlu olacağımdan emindim ve kesinlikle yapmak istediğimi biliyordum. O andan sonra motora başlamak su içme ihtiyacı gibiydi benim için, tartışmaya açık bir konu değildi. Annemin yüz ifadesini unutamam, gözleri kocaman olmuştu, şaşkındı, ama sakinliğini koruyordu. Bu isteğimin kesin olduğunu anlamıştı ve itiraz etmedi, çünkü gözlerimde heyecanımı görmüştü. Annem beni çok iyi tanır,zırt pırt bir şeyler isteyen biri olmadığımı bildiği için bu konuda ciddi olduğumu anlamıştı. Sadece bana nedenini sordu “Kızım neden böyle bir karar aldın?”dedi.Ciddiyeti ve konuyu biraz güldürerek dağıtmak için komik bir şeyler söyleyiverdim o an: “Anne farz et sana eczaneden acil ilaç lazım ve farz et arabamız bozuldu, hiçbir komşu da yardım edemiyor, ulaşım yok ve farz et orada bir motosiklet duruyor. Farz et ki şans eseri üzerinde de anahtarı var. Böyle bir durumda bu motorla eczaneye gitme fırsatını değerlendiremezsem olmaz ki, değil mi anne? Bu yüzden kesinlikle motosiklet kullanmayı öğrenip ehliyeti almam lazım.”dedim. Annem gülümseyerek “Tabii tabii…” demekle yetindi. Böyle bir açıklamaya herkes güler, kendim bile güldüm.
Motora başlamak isteyenlere sadece bir tavsiyem var, ertelemeyin. Zaman çok hızlı geçiyor, bir yıl daha geride kaldı ve bitti. Yeni yılda herkese güzel yeniliklerin nasip olmasını ve motora başlamak isteyenlerin hayallerinin gerçekleşmesini dilerim.