in

Test: Honda CBR500R Yeni Tasarımı İle Türkiye Yollarında

Yazar: Sanço Panço

Daha önce test edip hayran kaldığımız Honda CB500F’ in giysili versiyonu olan Honda CBR500R modelini ayrıntılı olarak bu yazımızda inceleyip test ediyoruz.

Test: Honda CBR500R  Yeni Tasarımı İle Türkiye Yollarında

Avrupa’lı motorların Euro 4 egzoz emisyonuna geçmeye başlaması ile birlikte, tüm üreticiler model yelpazelerini yenilemeye başladı. Makinelerde başlayan teknik değişikliklerle birlikte araçlarda da kozmetik yenilikler yapılıyor. Honda, kendi ürün yelpazesinin çoğunluğunu şimdiden Euro 4’le uyumlu hale getirdi. 500’lük seri de şimdi buna dahil oldu. Geçen sayılarda test edip hayran kaldığımız CB500F’in giysili versiyonu CBR500R’ı bu sayı için alıp test ettik.

Honda’nın geçen senelerde piyasaya çıkan CB500 serisi, Avrupa’da A2 ehliyetlilere ve genelde düşük bütçeli kullanıcılara hitap ettiği için hiçbir zaman bir holigan motoru olarak görülmedi. Bu sebeple çoğumuz bu aletleri adeta gözden kaçırmışız. Oysa ki CBR500R, çok belli etmese de, Anadolu yollarına çok uygun şasisi, düşük bütçeli ama oldukça konforlu süspansiyonları ve süper konforlu oturuş pozisyonu ile sorunsuz bir sportif arayanlar için müthiş bir seçenek olmuş. Öncelikli olarak bizi en çok etkileyen özelliği oturumunun ve selesinin konforu oldu.

 

Test: Honda CBR500R Yeni Tasarımı İle Türkiye Yollarında 1. İçerik Fotoğrafı

 

 

Adındaki “R” lafı insanın kafasında her ne kadar bir süperspor oturuş pozisyonuna sahip olduğu fikri uyandırıyorsa da, Honda motorun ergonomisini çok başarılı bir şekilde ayarlamış. Bu sayede sırtınız “kırılmıyor” ve dolayısıyla trafikte-yolda yavaş gitseniz dahi motor yorucu olmuyor. Oturuş pozisyonu F versiyonundan biraz daha yatık olsa da, yükseltilmiş yarım gidon kolları sayesinde neredeyse rahat bir çıplak motor oturuş pozisyonuna sahip. Selenin 785 milimetrelik yüksekliği sayesinde çoğu kimse için yere basabilmek sorun olmuyor. Oturuş pozisyonunun rahatlığı sayesinde bacaklarınız bir süperspordaki gibi 4’e de katlanmıyor. Bu motor her ne kadar giysileri bakımından bir CBR olsa da, oturuş bakımında oldukça “CB” gibi hissediliyor. Günlük kullanım için süper bir özellik!

 

 

Honda CBR500R’ in İşçilik ve Donanımı:

İşçilik standart Honda kalitesinde, düğmeler kocaman ve bir milyon defa bassanız da çalışmaya devam edeceklerini kanıtlar bir hissiyata sahipler. Gösterge bu sınıfın diğer iki kardeşi; F ve X(bizde yok)’de de kullanılanın aynısı. Devir saati, ortalama tüketim, tripmetreler, hız, normal saat, benzin göstergesi; hepsi dijital olarak sürücünün karşısında yer alıyor.

 

 

Dış giysilerine bakacak olursak; Honda bu yeni makyaj ile birlikte, motorun renklerini de oldukça çekici hale getirmiş. Bizim kullandığımız fosforlu sarı boyalı versiyon; çok kaliteli bir boyaya sahip. Kolay temizlendiği için de her daim süper dikkat çekiyor. Ön camın yüksekliği yeterli, çok fırtınalı Bandırma yolunda yaptığımız sürüşte dahi, CBR’ın ön giysileri sürücüyü korumada oldukça yeterli hissediliyordu.

Konvansiyonel ön çatal, ters USD olmadığı için eleştirilebilir olsa da, biz süspansiyonun konforunu; hem apaçilikte, hem de bozuk yolda son derece yeterli bulduk. CB’ye oranla biraz daha ağır hissedilen ön kısım; motoru daha ağırbaşlı hale getiriyor. Arka süspansiyonun markası nedir bilmiyoruz ama konforu güzel. Sosyal medyada bazı Türk kullanıcıların tek ön fren diskine bakarak “frenleri bir işe yaramaz, neden 2 disk yok” gibi eleştirdiklerini görüyoruz. Bu arkadaşlar tahminen motoru kullanmadıkları için bu tür eleştiriler getiriyor olsalar gerek, siz kendiniz kullanmadan inanmayın. Nissin ön fren kaliperi ve papatya formlu disk oldukça iyi iş çıkartıyor.

 

 

Standart olarak ABS ile donatılmış olan  motosikletin ABS dozajlamasına çok iyi çalışılmış. Üzerinde kullanılan oldukça iyi kalitedeki Dunlop’ların da etkisiyle, ABS oldukça geç ve verimli biçimde devreye giriyor ve sürücüyü fren yönünden asla şüpheye düşürmüyor. Biz bu açıdan motoru çok başarılı bulduk.

 

Test: Honda CBR500R Yeni Tasarımı İle Türkiye Yollarında 2. İçerik Fotoğrafı

 

 

Honda CBR500R Motor:

Honda’nın 500’lük motoru, bilindiği üzere paralel çalışan iki silindirli bir bloğa sahip. A2 ehliyet ile kullanılabilmesi için Honda motorun gücünü 47,5 beygire ayarlamış olmasına rağmen motorun üst devirleri oldukça eğlenceli hissettiriyor. İki kişi ile kullandıldığında yeterli çekişe sahip motor, son derece homojen bir yapıya sahip. “Ne diyorsun yani?” derseniz, kalkıştan 100km/s hıza kadar her devir ve her viteste vahşi olmayan, iyi ayarlanmış bir gaz hissiyatı var diyebiliriz. Bu durum yeni sürücüler için büyük bir avantaj sağlıyor. 4.000 ile 7.500 devir/dakika arasında motor en iyi performansını veriyor.

 

 

Gaz kolunun ayarını çok beğendik. Alt devirlerde yeterli çekişe sahip olan motor, 120’lerin üstüne çıktığınızda istekli biçimde devirlenerek 187km/s hıza kadar hızlanabiliyor. Burada devir kesici ortaya çıkarak daha fazla gazlanmasına izin vermiyor. Kapalı alanda yaptığımız 120-180 arası hızlanmalarda 6. Vitesi değil 4 ve 5 kullanmak gerekiyor. 6. vites daha çok yakıt tüketimini azaltmaya yönelik bir “overdrive”, yani tutumluluk dişlisi gibi görev yapıyor. Bunca gazlamaya rağmen, test motorumuz CBR en gazlamalı koşullarda dahi 4,5 litre ortalama tüketimi geçmeyerek orta sınıfın dostu olduğunu ispatlıyor.

 

Test: Honda CBR500R Yeni Tasarımı İle Türkiye Yollarında 3. İçerik Fotoğrafı

 

 

Honda CBR500R ile Sürüş İzlenimleri:

Honda, her zaman yaptığı gibi, süperspor klasmanına giriş motorunda bile kalitesini konuşturmuş. Açık konuşalım; motorla yan yana geldiğinizde “aman, bu ne güzel işçilik, ne canavar alet, hemen bunu almalıyım” dedirten bir görünüşü yok. Ama tüm Honda modellerinde olduğu gibi aracı kullandıkça seviyor, “vay be, bunu da mı düşünmüşler” dedirten özelliklerini keşfettikçe hayran kalıyorsunuz.

 

 

194 kilogramlık ağırlık kâğıt üzerinde fazla görünse de, motorun üzerine binip de kolayca ileri geri ittirdiğinizde dengesinin iyi ayarlandığını görüyorsunuz. Bundan sonraki sayıda yayınlayacağımız “orta sınıf Honda karşılaştırması” konulu bir gezi yaptık, Batı Anadolu’nun iç kesimlerinde CBR’ı da 1.000 kilometre kadar hem şehirde, hem Anadolu yollarında sürdük. İşte bu sürüş esnasında kendisini beğendiğimiz özellikleri biraz daha ön plana çıktı. Motoru önde giden bir araçtan arkada gördüğünüzde, değişen ve LED olan far hemen kendisini ön plana çıkartıyor. Adeta minik bir Ducati Panigale havasındaki ön görünüş, çok etkileyici.

 

Test: Honda CBR500R Yeni Tasarımı İle Türkiye Yollarında 4. İçerik Fotoğrafı

 

 

Üzerine atlayıp gazı açtığınızda insanı kolay sürüşü ile şaşırtıyor. Düşük devirlerde süper etkileyici değil. Şehir içindeki manevra kabiliyeti, adeta bir çıplak kadar kıvrak davranabilmesi, uysal düşük devirlerle  birleşince “Honda işte!” dedirtiyor. Açık otobanda 120-140 arası hızlarda son derece konforlu, burada daha üst devirleri kullanıp performansını daha keyifli biçimde hissetmek mümkün. 47 beygirlik bir iki silindirli için oldukça performanslı ve hafif hissedilen bir sürüşe sahip. Donanım kısmında belirttiğimiz üzere, süspansiyonlar “marka” değiller ama sürüşe olan katkıları oldukça üst seviyede. Uzun yolda hem CB’nin, hem de CBR’ın bizi en çok etkileyen detayı, sele rahatlığı oldu. Bu kadar iyi ayarlanmış bir seleye 1-2 yıldır hiç binmemiştik. Sıcak ve uzun seyahatlerde, şehir içinde, Anadolu’nun köy yollarında dahi “yahu bir sele bu kadar mı konforlu olur!” dedirtti bizlere. Dolayısıyla Honda’nın bu konuda da çok çalıştığı anlaşıldı.

 

 

Virajlara girerken veya herhangi bir viraj alırken üzerinde standart donanımda gelen Dunlop D222 Sportmax’ler oldukça iyi iş çıkartıyor. Bu lastiklerin Dunlop’ın çok beğenilen Roadsmart II’lerinin bir alt versiyonu olduğunu hatırlatalım. Ağırlık transferleri de iyi çalışılmış şasi sayesinde oldukça problemsiz gerçekleşiyor. En sürprizli köy yollarında dahi CBR korkusuzca viraja girmenize izin veriyor. Bu konuda da kendisini takdire şayan bulduk. Sürücü için sürpriz yaratan durumlarda ise CBR, korkutucu süpersporların aksine oldukça affedici olabiliyor.

 

 

Test: Honda CBR500R Yeni Tasarımı İle Türkiye Yollarında 5. İçerik Fotoğrafı

 

Honda CBR500R Test Sonucu:

Seksi ön görünüş, süper boya kalitesi ve kolay kullanım birleştiğinde, gençler ve ucuz yollu bir sportif isteyenler için çekici bir seçenek ortaya çıkıyor. Bu sınıfta Honda’nın pek rakibi yok. Bu tür bir motor arıyorsanız; ya daha ucuz ama hacmen daha küçük KTM RC390, Kawasaki Ninja 300 gibi motorlara, ya daha pahalı CBR650F’e, ya da bu fiyat seviyelerinde pek güvenilir halde olmayan ikinci el Japon süpersporlarına bakacaksınız. Bu sebeple Ağustos 2016 itibarı ile 26.400 TL’ye satılmakta olan CBR500R, bakılmayı gerektiren özelliklere sahip.

 

 

Honda CBR500R Teknik Özellikleri:Motor: Sıvı Soğutmalı paralel çiftMotor hacmi (cc): 471Maks. Güç: 47 bg/8500 dev/dakMaks. Tork: 43 Nm / 7000 dev/dakBoyutlar (UxGxY): 2080x790x1060 mmSele yüksekliği: 785 mmYerden açıklık: 160 mmYakıt kapasitesi: 16,7 lt.Ağırlık: 194 kgTekerlek (Ön): 120/70ZR17M/C (58W)Tekerlek (Arka): 160/60ZR17M/C (69W)Distribütör: Honda Motor www.honda.com.trHonda CBR500R Fiyatı: 26.400 TLTest: Honda CBR500R Yeni Tasarımı İle Türkiye Yollarında 6. İçerik Fotoğrafı

Ne düşünüyorsun?

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Röportaj: Dizayn Stüdyo: Mehmet Doruk Erdem

Yamaha Tracer 700 İle 1.000 Kilometre

REKLAM