Yazar: Özlem Köseoğlu
Bir marka düşünün; el emeği, kalite, pratiklik, sağlamlık gibi önemli noktaları bünyesinde barındırıp müşteri memnuniyetini markanın gelişim felsefesi haline getirmiş.
Alüminyum yan ve arka çanta konusunda uzmanlaşmış Trexes Adventure Equipments firmasının kurucusu Kadir Büyükünsal ile İstanbul Motobike Expo standında, ziyaretçilerden güçlükle fırsat bularak gerçekleştirmeye çalıştığımız röportajımız sizlerle…
Motoron: Öncelikle Trexes Adventure Equipments’ın hikayesinden başlayalım, nasıl ortaya çıktı?
Kadir Büyükünsal: 2012 senesinde BMW motosikletim ile yapmayı düşündüğüm seyahatlerimde eşyalarım için çantaya ihtiyacım oldu ve araştırmaya başladım. Çanta fiyatlarının ortalama bir kullanıcıya bile ağır gelecek maliyetlerde olduğunu, üreticilerin tamamına yakın kısmının yabancı olduğunu, özellikle Enduro motosikletlerde kullanılan sert çantaları, bağlantısı ile birlikte set olarak üçlü çanta şeklinde satın almanın ciddi bir maliyet oluşturduğunu gördüğümde kendi çantamı yapma fikri oluştu. “Bu kadar parayla motosikletimin modelini yükseltirim” ve “Çantayı yapabilirim” düşüncesi ile kendi çantamı yapmaya başladım. 2012 senesinde ilk yaptığımız çantaya benimle aynı motosikleti kullanan çok yakın arkadaşım Hakan tarafından resmen el konulmuştu.
Hakan’ın kendime yeni bir çanta yapmamı söylemesi üzerine ve çantasız kalınca, biraz da zorunlu olarak ilk önce aynı ölçülerde çantanın birebir kartondan maketini ve ardından bu maketin tamamen aynısını alüminyumdan yaptım. Bunu Isparta gibi olanakları kısıtlı bir şehirde yapabilmek oldukça zor oldu. Yapmaya çalıştığımız imalata ticari olarak bakılmadığından ve sadece bir adet çantanın detayları ile ilgilenmek ticari olarak karlı bir davranış olmadığından kesme bükme gibi basit işler bile yapılması zor işler olarak karşıma çıkarıldı. Uzun uğraşlar sonucunda işlemleri yapan her kişiye detaylı bir şekilde tarif ederek ilk çantamı, tam istediğim gibi yaptırmış oldum. Sonrasında dostlarımızın ve farklı bölgelerden motosiklet kullanıcılarının kendileri için de çanta yapmamızı istemeye başlamaları üzerine yaptığımız imalat giderek gelişti. Böylece kendi makine parkımız ve imalat atölyemize sahip olabilmek amacıyla 2013 senesinde şirketi kurduk.
M.: Mühendislikle ilgili tecrübeniz ve bilginiz var mıydı?
K.B.: Mühendislik bilgim yoktu ve mühendis bir arkadaşımla çalışıyordum. Tasarımları hep onunla beraber yapıyorduk. Hem kendi araştırmamla hem de onun yönlendirmesiyle birçok şeyi ve çizimleri artık kendim yapabiliyorum. İnsanın içindeki merak, istek ve heyecan ile birçok zorluğu aşabildiğini bu aşamalarda çok açık bir şekilde gördüm. Kendim kullanırken mutlu olduğum bir ürünü, benim gibi kullanıcılar ile paylaşmanın bana verdiği mutluluk tüm zorlukların önüne geçti.
M.: Fason üretim ya da bayilik aracılığı ile çalışmanız oldu mu?
K.B.: Dışarıya hiç üretim vermedik, hep kendimiz çalıştık. Başladığımızdan beri, ürünlerimizi aracı olmadan düşük kar marjlarıyla Isparta’da kendimiz üretip satıyoruz. Bayilik, bizim için direk fiyatların yükselmesi anlamına geleceği için, şimdiye kadar bayilik aracılığıyla da çalışmadık. Şunu da belirtmeliyim; gelişmemizde, fuarın bize çok büyük katkısı oldu. İlk 2015 senesinde katıldık ve fuarda bu üçüncü senemiz. Ürettiğimiz ilk modellerle birçok gezgin turlara çıktı. Mesela çantamızla Koral Kaplan İzmir’den Avustralya’ya kadar gitti. Rüzgarın İzinde – Serkan Söğüt kullandı. Şu anda çantalarımızla Ride2world, Fatih ve Tuğçe Güney Amerika gezisindeler.
M.: Üretim nerede ve nasıl yapılıyor? Çantalarınızda kullanılan malzemeler ve çantalarınızın sağlamlığı konusunda neler diyebilirsiniz.
K.B.: Üretim yerimiz Isparta’da. Genellikle baba ve oğul çalışıyoruz. Yanımızda bir de yardımcı çalışanımız var. Yaklaşık 20 gün ile 1 ay gibi bir sürede 40 – 50 çanta yapabiliyoruz. Bu arada ihracat için çantalarımızı, Güney Afrika’dan bile isteyen oldu. Ama şu an için çok sıcak bakmadık. Çünkü öncelikle Türkiye’de markamızı iyice duyuralım istiyoruz. Müşterilerimiz pek dışardan fark etmese bile, contalama siteminden tutun da yeni çantadaki en büyük yenilik olan krom çıtalara kadar devamlı güncelleştirmeler oluyor. Bu gövdedeki krom çıtalar, çantaya önemli oranda sağlamlık ve mukavemet kattı. Örneğin kaza yapan bir arkadaşımız oldu, çok şükür kendisinde bir şey yok. Arkadaşımız 70-80 metre kadar sürüklendiğini söyleyince ve bunun üzerine çantayı görünce, biz de çok şaşırdık çünkü çantada hiçbir şey yok denecek kadar az bir hasar vardı. Aynı zamanda çantalarımız, bu dayanıklılıkla ve aradaki boşluktan dolayı sürücünün direk yere temas etmesini engellediği için sürücüyü de korumuş oluyor. Yan çanta yani sert çantanın bu tür önemli bir avantajı da bulunuyor.
Çantalarımızda kullandığımız içeriğe gelelim. Yüksek mukavemette alüminyum yani yüksek sertleştirilmiş alüminyum kullanmaktayız. Bu ürün, 5000 serisi diye geçmektedir. Malzeme, maalesef Türkiye’nin üretemediği bir alüminyum olduğundan ithal olarak Yunanistan’dan geliyor ve biz de Türkiye’de getiren firmalardan alıyoruz. Ayrıca çantaların üzerinde paslanabilecek hiçbir materyal kullanmıyoruz.
M.: Ürün çeşitlerinizden bahsedelim.
K.B.: Yan çantalar, çanta setleri, arka çantalar, bağlantılar, çanta aksesuarları, ayak genişletmeler, far ve radyatör korumaları gibi çok çeşitli aksesuarlarımız bulunuyor.
M.: Kullanıcı memnuniyeti konusundaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
K.B.: Müşterilerimizden yani kullanıcılardan gelen geri dönüşler, fikirler, tavsiyeler ve yorumlar bizim için oldukça önemli. Bu konuda asla katı bir duruşumuz olmadı, esnek bir şekilde her zaman yorumlara ve eleştirilere açığız. Hatta geri bildirimle gelen fikirlerin üzerinde her zaman düşünüp fikrin olabilirliği hakkında kafa yorarak çalışırız. Eğer mantıklı yapılabilecek bir geliştirme ve kullanıcı açısından iyi bir şey ise kesinlikle uygulamaya gayret ederiz. Ürünlerimiz ile ilgili olarak alıcılar doğrudan bizimle iletişim kurabiliyorlar ve yaşadıkları sorunları en küçüğünden en büyüğüne kadar doğrudan kendimiz ilgilenerek gideriyoruz. Kendimizin de motosiklet kullanıcısı olması nedeniyle ürünlerimizi satın alanların mutlu olmaları ve ürünümüzü keyifle kullanmaları bizim için ticari kaygıların ötesinde bir önem taşıyor. Kullanıcıların üründen memnun kalmaları bizim için mutluluk verici, bu konuda amatör ruhumuzu yitirmeden üretmeye devam ediyoruz.
Tahir Büyükünsal:
Özellikle kullanıcıların bize desteği oldukça büyük. Her sattığımız üründe mutlaka geri bildirim ve eleştiri almak istiyoruz. Kullanıcının varsa bir düşüncesi, bunu bizim bilmemiz lazım ki ona göre gerekiyorsa değişiklik ya da geliştirme yapabilelim. Sonuçta, ürünlerimizi insan gücüyle elde üretiyoruz. Senelerce otomobil servislerinde Usta Başı olarak çalıştığım için oradan gelen bir el yeteneği, beceri ve deneyimim bulunuyor. Oğlum Kadir, teknik bilgiyle tasarımını, çizimini yapıyor. Ben de üretim kısmında gereken hüneri gösteririm. Birbirimizi bu şekilde tamamlıyoruz denilebilir.
Yorumlar
Loading…