Menu
in

Triumph Alınca BMW’yi Kırmızı Mumla Aramak

Azıcık bir süre Suzuki, neolduğunu anlayamayacakacemilik sürecimde ise Yamahakullandım. İkisi de eski püskü amakarakterli motorlardı. Sonra kendi tarzımın ne olduğuna karar verip BMW’yegeçtim. 200 bin km’yi aşkın bir zamandır dafarklı yıllara ait GT kullanıyorum.

2009 model BMW GT’imde ön fren lambası gereksiz yere yandı diye ortalığı ayağa kaldırmıştım. O günlerden bu yana da ağırlıklı olarak Borusan’ın problemli müşterileri arasında yer alıyorum denebilir. Daha iki ay önce yeni RT’lerin imalat hatası sonrasında toplanmasıyla ilgili de markayı yerden yere vuran bir yazı yazmıştım.

İki ay evvel bir Triumph 1200 XC aldıktan sonra BMW’ye ne kadar haksızlık ettiğimi fark ettim. Bundan sonraki eleştiri haklarım baki kalmak kaydıyla aha da buraya yazarak özür diliyorum, affet beni BMW.

2013 model olan Triumph halen garantide. Aldığımın haftasında çanta almak için gittiğim distribütör Korlas’da güler yüzle karşılanıp bir miktar indirim alınca doğru yeri bulduğumu sanmıştım. Yanlış düşünce içerisinde olduğumu anlamam iki saat sürmüştü. Mağazadan çanta taktırıp çıktıktan 15 dakika sonra ön sağ amortisör keçesinin patladığını görüp geri döndüğümde rica minnet bir başka usta aranıp arka sokakta başka bir tamircide keçeyi değiştirtmiştim. Hediyesi 400 liraydı ve garantide olup olmadığını sorduğumda “Abi çukura girmişsindir, tek teker yapılmış olabilir” yorumlarıyla şaşkınlık yaşamıştım. Ertesi gün oğlumla yola çıkacaktım ve bunun için asap bozmaya gerek yoktu. Yoksa hukuki olarak bunun garantide olduğunu hepimiz biliyorduk.

Bu sırada motorda başlayan takır tukur ses gittikçe artınca bir arkadaşım yardımıyla motoru Korlas’a tekrar gönderdim. Sanırım sağı solu sevilip geri gönderilmiş olmalı ki devam eden aynı ses nedeniyle bir daha göndermek zorunda kaldım. An itibariyle motor ikinci kez servise gideli 22 gün oluyor. Korlas şöyle çalışıyormuş; motorun arızasının ne olduğundan tahminen hareketle İngiltere’ye soruluyor ve gelen cevaba göre de işlem yapılıyormuş. Yoksa motoru açamıyorlarmış. Yahu iyi de arkadaş İngiltere’yle güvercinle mi haberleşiyorsunuz. Motorun içinden gelen ses için arada debriyaja bakmışlar filan.

Üşenmedim İngilizlere yardımcı olmak için Youtube’da araştırdım. Adam görüntülü olarak oraya koymuş, motorun problemi kronik ve supapları vuruyor. Değiştiriyorsun geçiyor. Yine yaparsa yine değiştiriyorsun. Yani ne olduğu belli. Olabilir, insanlık hatası; markanın arkasında durur değiştirir, özür diler, devam edersin.

Triumph 1200 XC çok güzel bir enduro. Bir kullanıcı olarak çok sıcaklık yayması hariç kesinlikle GS’e tercih ederim. Ama be birader sezonun ortasında bir tıkırtıyı çözmek için bir ay bekleyeceksem ne anladım ben bu işten. Haa motor yapıldı mı? Hayır. Belki de siz bu satırları okurken benim Triumph halen Korlas’da bir kenarda ben de sinir hastası olarak burada oturmaya devam ediyor olacağım.

Atalar saçma bir biçimde “Asılacaksan İngiliz ipiyle asıl” demiş. Ben hakikaten İngiliz ipiyle asıldım, haberiniz ola. Birkaç gün içerisinde İngiltere’yle yazışmaya başlayacağım. Neticeden haberdar ederim. Benden haber bekleyin.

Cevap bırakın