Menu
in

Türk Markası ANLAS Anadolu Lastik, Gerçek Bir Başarı Öyküsü!

Eurasia Moto Bike Expo’da ANLAS Anadolu Lastik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Eray Savcı ile firmanın başarı dolu geçmişinden ve gelecek planlarından konuştuk.

Bir Türk markası olarak, sayısız başarılara imza atmış olan ANLAS Anadolu Lastik firması, 38 ülkeye yaptığı ihracatla adından söz ettirmeyi fazlasıyla hak eden güçlü bir yapıya sahip. Sayın Eray Savcı ile ANLAS’ı daha yakından tanıyalım.

Motoron: İlk olarak ANLAS’ın hikayesini sizden öğrenebilir miyiz? Kısaca bize bir tarihçe çıkarabilir misiniz?

Eray Savcı: ANLAS, 1970’li yıllarda babam, babamın birkaç arkadaşı ve birçok bayimiz tarafından hep birlikte “Türkiye’de bir lastik üretimi olsun” diyerek iyi niyetle fakat amatörce başlanmış bir çalışmadır. Bildiğiniz gibi, Türkiye’de iki teker sektörü 2004 yılına kadar hiçbir gelişim göstermemişti. ANLAS, 1999 yılında gerçekleşen büyük bir depremde yıkılmıştı. Bu depremin etkisi, mali anlamda bize sekte vurup çok vakit kaybettirse de bazı şeyleri yeniden değerlendirme açısından fikir vermiş oldu. 2004 yılından itibaren gelişen Türk pazarında, her zaman %50’nin üzerinde bir pazar payıyla Türkiye’deki en iyi lastikleri üreten, en iyi hizmeti veren bir kuruluş olmuşken 2011’de tüm çalışanlarımızla birlikte aldığımız radikal bir kararla dünyanın en iyisi olmaya karar verdik. Kabuk değiştirmenin içerisindeyiz ve halen bunun sancılarını yaşıyoruz. Kolay bir şey olmasa da epey yol kat ettiğimizi söyleyebilirim. Bundan sonrasını da gayretlerimizle başaracağımızı düşünüyorum.

M: Özel ürünleriniz olduğunu biliyoruz. Özellikle, 2016 senesinde çıkan Winter Grip Plus’tan bahsedelim. Geçen sene Milano’da sergilenmişti ve oldukça dikkat çektiğine şahit olmuştuk. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

E.S.: Açıkçası, geçen sene İtalya’daki fuarda güzel bir manken koymak yerine bu özel ürünümüzü lanse etmeye karar vermiştik. Samimiyetle söylüyorum “Bunu üretip satarız” diye bir şey düşünmemiştik. Çünkü Winter Grip Plus’ı çok kısa bir sürede çıkarmıştık ve yeterince test etme imkanımız da olmamıştı. Fakat fuarda bir iki gazeteci arkadaşımız, ürünleri bizden alıp test etmişti. Test sonrası, gazeteci arkadaşlarımız, memnuniyetlerini dile getirince bu iş bir miktar ticari boyuta dönmüş oldu. Ayrıca bu sene MT09 gibi çok güçlü makinalar için 180 ebat genişliğinde bir kış lastiği geliştirdik. Ürkerek çıkardığımız ve büyük bir güce sahip bu ürün, başarısından ve cesaretimizden ötürü inanılmaz ilgi gördü. Kısacası her sene, mevcut ürünlerimizin üzerine ürün katarak ilerlemeye devam ediyoruz ve bayilik teşkilatımız da bu anlamda giderek genişliyor.

M: İlerisi için sürpriz ürünler gelecek mi?

E.S.: Önümüzdeki döneme, iki tane sürpriz ürün daha hazırlıyoruz. (Kış temalı ya da kış temasının dışında da olabilir.) Büyük hacim segmenti için sürprizler diyebiliriz.

M: Reklam ve test gibi konularda düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

E.S.: Reklam yapma, ilan verme, test yapma ve test yaptırıp bunları yayınlatma konusunda gerçekten çok ciddi sıkıntı çekiyoruz. Avrupa’da eğer bir tane dergiyle giderseniz, diğer dergileri karşınıza alabiliyorsunuz. Örneğin İtalya’da bunu yaparken en azından üçlü, dörtlü dergi serisi şeklinde gitmek gerekiyor. Bunların da her birine arzu ettiğimiz mahiyette karşılaştırılmalı testlerin gerçek anlamda girmesi, çıkması ve objektif neticeleri alabilmemiz için çok ciddi maliyetler gerekiyor. Biz de bunun yerine ürün geliştirmeye ve teknolojiye yatırım yapmaya çalışıyoruz. Diğer taraftan da bildiğiniz gibi motor camiası, her zaman birbiriyle iletişim halindedir. Böyle olunca, insanların birbirinden duyduğuyla ya da internet vasıtası ile düşündüğümüzden daha yavaş olsa da emin adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz.

M: ANLAS’ın AR-GE ayağına baktığımızda, ürünlerinizi nasıl geliştiriyorsunuz?

E.S.: ANLAS olarak bünyemizde bulunan AR-GE imkanlarımızın, diğer büyük firmaların yanında mukayese edilemeyecek boyutta küçük kaldığını söyleyebilirim. Bununla beraber özellikle sektörel iş birlikleri ile farklı imkanlarımız ve özellikle laboratuvar anlamında son derece pozitif yanlarımız bulunuyor. Örneğin AR-GE konusunda, kendi laboratuvarımızın yanında Düzce Üniversitesi ve endüstrideki diğer kuruluşlar ile işbirliği yapıyoruz. Fakat bizim burada ürün geliştirdikten sonraki en büyük sıkıntımız; motor bulmak, outdoor test yapmak ve büyük fabrikaların kadrolarında yer alan profesyonel motor testi yapan kişileri bulmakta yatıyor. Biz de bunu dostluklarımızla yapmaya çalışıyoruz. Biraz zor olsa da çok samimi geri bildirimler alıyoruz ve dolayısıyla kullanıcı ile birlikte ürünü geliştirme şansına sahip oluyoruz. İçimizde çok fazla onay mekanizması olmadığından, bir detayı değiştirmek istediğimizde büyük firmaların aksine “Bunu daha iyi nasıl yapabiliriz?” sorusuna, doğru cevabı bulmak için toplanıp gerekli düzenlemeleri anında yapabiliyoruz. Böylece ağırlıkla sokaktaki insanı, kullanıcıyı dinleyerek, onların sempatisini, sevgisini ve güvenini kazanarak onlarla birlikte ürünü geliştirmeye çalışıyoruz. Bence en büyük gücümüz bu.

M: Pazarlama stratejileriniz içerisinde neler bulunuyor?

E.S.: Pazarlama noktasında dediğimiz gibi kıt imkanlarla, çok ciddi bir teknolojik değişim içerisinde olduğumuz için arzu ettiğimiz anlamda pazarlamaya yatırım yapamıyoruz. Dediğimiz gibi ağırlıkla sosyal medyayı, forumları, kanaat önderliğini kullanmaya gayret ediyoruz. Ama temel prensipte; biz en iyi yaparsak, en üstteki gruptaki üründe başarılı olursak, zaten aşağıdaki grupta da doğal olarak başarılı olacağımız varsayımını, kendimize bir ilke olarak edindik. Eğer daha iyisi değilse, daha iyisini yapamıyorsak, yaptığımız her ürünü sektörde rakiplerin en az en iyisi kadar yapmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla ürünlerimize çok güveniyoruz ve ürünün kendisinin en büyük reklam olduğunu düşünüyoruz. Nitekim Türkiye’de fenomen haline gelen bir Fransız markası scooter lastiğinin yerine ANLAS Tournée’nin çok çok daha iyi oturduğu, çok daha iyi yağmur performansına sahip olduğu konuşulur oldu. Bir çok insanın dönüp dolaşıp ta o Fransız markanın yerine ANLAS alması gerçekten bizim için oldukça gurur verici. Dönüp baktığınız zaman hem teknolojik bir ürün, hem dünyanın en iyisi olduğunu iddia ediyorsunuz hem de Türk’sünüz. Tüm bunları da Düzce’deki mühendisinizle ve ekibinizle yapıyorsunuz. Umarım bizim gibi daha nice firmalar ortaya çıkacaktır.

M: Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz? İhracat atağınız ilk olarak nasıl başladı?

E.S.: Öncelikle, scooter için bir kış lastiği yapmaya karar vermiştik ve her zamanki mantığımızla bunun da en iyisini yapmayı başardık. Almanya’da 20 metrekarelik bir fuar standı almıştık. Standa gelen herkes, daha önce Almanya’da çalıştığımız küçük bir firma üzerinden birkaç tane lastik denendiğini ve bu lastiğin muhteşem olduğunu konuşuyordu. Ardından hemen büyük bir Alman üretici bize geldi, bu lastikleri kalıplarıyla ve teknolojileriyle birlikte orada devrettik. İhracatımız, bu şekilde bir parça başladı diyebilirim. Bu arada bu lastiğin daha iyisini burada kendimize geliştirdiğimizi de belirtmeliyim.

Önce pişmeye, olgunlaşmaya ve ondan sonra bir başka pazara gitmeye çalışıyoruz. Şu anda odak noktamız, bir buçuk yıldır İtalya ve 2017’nin sonuna kadar İtalya’yı kendi ayakları üzerinde durur hale getirmeye çalışıyoruz. Çünkü İtalya, Avrupa’nın en büyük ve en zor pazarlarından bir tanesidir. Bunun yanında hiç hesapta olmayan ama gerçekten iyi parklar bulduğumuz için girdiğimiz ve senelerdir fiyat çarpışması yaşadığımız Tayvan var. İhracat konusunda ise Amerika’ya başlayacağımızı düşünüyorum. Kanada’da iyi bir yerlere geliyoruz ve Şili’de başladık. İngiltere’de çok önemli adımlar atıyoruz. Pazarın %33’üne sahip, ısrarla bize gelen İngiltere’nin en büyük distribütörü ile anlaştık. Gurur verici bir şekilde toplamda ihracat yaptığımız 38 ülke oldu. Ama dediğim gibi ağırlığımız ve odak noktamız İtalya, çünkü orada bir model oturtup o modeli, diğer yerlerde kullanmak istiyoruz. Marka algısını oturtmak ve istediğimiz yerde konumlandırmak anlamında bakışımız her zaman pozitif, buna inanacak partner bulmak kolay değildir.

M: Desteklediğiniz sporcular ya da sponsorluklarınız var mı?

E.S.: Yurt dışında, adını şu an veremeyeceğim, kesinleşmemiş bir kategori için Amerikalı bir yarışçı ile görüşüyoruz. ANLAS’ın, ilk defa giriş yapacağı motosikletle ilgili ama farklı bir segment. Onun dışında Capra X modelimizi tanıtmak anlamında, geçen sene Athens- Gibraltar Rally yani Atina–Cebelitarık Rallisi’nin tamamına sponsor olmuştuk. Aynı Ralli’nin hem ana sponsoru hem de bir iki tane Alman ve İngiliz sporcunun finansörü olmuştuk. Bunun haricinde, Arjantin’den çıkıp Kanada’ya giden gezginlerden, bloggerlara kadar sponsorluklarımız var. Mesela sponsor olduğumuz, bir çift lastik verdiğimiz bir gezgin Nordkaap’a gitmişti ve kıştaki performansından oldukça çok memnun kalmıştı. Yavaş yavaş daha iyi şeyler olacak. Fakat dediğim gibi cadde tipine ve temel yarışlara henüz girmediğimizden o ebatlar için bir miktar daha vaktimiz var.

M: Gelecek planlarınızdan bahsedecek olursak?

E.S.: Gelecekte ANLAS’ın bir tane hedefi var: Dünyanın en iyi motosiklet lastiği üreticisi olmak. Hiçbir zaman, yurt dışında bir şirket satın almadan dünyanın en büyükleri arasında hacimsel olarak organik bir şekilde olamayız. Ama dünyanın en iyisi ve bir teknoloji lideri olmayı hedefliyoruz. Bunu büyük ölçüde belli bir yerlere getirdiğimizi düşünüyorum ve daha da hızlandırarak ileriye götüreceğiz. Yakın zamanda teknik kadromuza yurt dışından da destekler alacağız ve biraz daha kurumsallaşma yönünde ilerlememiz gerektiğini görüyoruz. Ama hepsinden önemlisi belki de bugüne kadar Türkiye’den çıkan, üst düzey teknolojiye sahip ve dünyanın en iyisi olduğunu iddia eden ilk ve tek ürünüz. Bir düşündüğünüz zaman diğer beş büyük markanın arasındayız ve nefesimizin yettiği yere kadar iyi bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

Cevap bırakın