Yazar: Batuhan Emrem
Hayır, bu Yamaha’nın sesi ne amerikan motorunun gürlemesini andıran R1’e ne de Ténéré’nin tok vuruşlarını andırıyor. Eğer duyabilmeyi başarırsanız onunki sadece ince bir vızıltı.
Pek de öyle gösterişli bir yapısı olmadığı ortada ancak şehiriçi trafiğinde A noktasından B noktasına en ekonomik ve doğanın en fazla sevgisini kazanacak şekilde gidebilmenin yolu şüphesiz EC-03 ve onun gibi elektrikli scooterlara binmekten geçiyor. Belki de en eğlencelisi!
Motosiklet veya scooter tecrübesi olan-olmayan her tip sürücü için tasarlanan Yamaha EC-03 sessiz çalışması ve düşük kullanım maliyetiyle günlük hayatta kısa mesafelerde kullanım için harika bir araç olma özelliği taşırken aynı zamanda konforlu dik oturuş pozisyonu, dijital LCD göstergeleri ve kullanımı sırasında pratiklik sağlayan tasarımıyla kullanıcı dostu bir araç. Selesinin altında eşyaları veya kaskı koyacak yer arayanlar bu yerde bataryayı gördüğünde ilk başta hayal kırıklığına uğrasalar da motosiklete oturduklarında bacaklarının arkasında yer alan eşya haznesini görünce rahatlayacaklar.
EC-03’ün güç depoladığı yer elbette ülkemizde litresi 5 TL’den benzin satan akaryakıt istasyonları değil, hepimizin kullandığı ev tipi duvar prizleri. 7 saatte tam şarj olan Lithium-Ion bataryalı motosiklet için eğer priz bulamazsanız da panik yapacak çok bir şey yok. Bataryası dahil yalnızca 56 kg olan aracı alın kucağınıza, ofisinize kadar çıkartın.
Zaman zaman ekstra güce ihtiyaç duyulduğunda kullanılması için EC-03 yalnızca tek bir düğmeye dokunuşla Standart modundan Power moduna geçiyor. Her ne kadar hoş ve kulağa heyecan verici gelse de Power modunda dahi 1.9 beygir ve 9.3 Nm tork üreten elektrik motorundan R6 gibi bir performans beklemek elbette anlamsız olur.
12 inch’lik jantlar ile şehirde kıvrak bir sürüş sunarken aynı zamanda 745 mm yüksekliğindeki selesiyle kendisini her türlü sürücünün kullanımına sunan EC-03 şehir hayatında ulaşımın en hafif, sessiz, temiz ve akıllı yollu. Motosikletin Avrupa satış fiyatıysa 2.149 euro.
Yorumlar
Loading…