YARIŞ: NE ZAMAN?

Ortalık karışmışa benziyor.Klasik Cuma, Cumartesive Pazar günleri ile özdeşleşen motosiklet yarışlarımız hafta içlerinde yapılmaya başlanıyor. Bu yazıyı okuma fırsatı bulduğunuzda bir tanesini çoktan yapmış vebitirmiş olacağız.

Hangi spor olursa olsun antrenmanların ve yarışların doğru, disipline edilmiş şekilde planlanması gereklidir. Bu planlamalarda federasyonların yarış takvimi belirleyici bir rol oynar. Çünkü ülke içi olanların yanında uluslararası yarışlar da önem kazanır. Bu spor motosiklet olunca işin boyutu çok farklılaşıyor. Motosiklet Federasyonunun şu anda kendisine ait bir yarış pisti bulunmuyor. Ama gerekli girişim ve yazışmalar sonrasında pekala bütün pistleri kullanma şansına sahip olabilir. Mevcut koşullarda İstanbul Park, İzmir Körfez ve İzmir Pınarbaşı pistleri çeşitli sınıfların yarışları için kullanılıyor. Drag, motokros, enduro ve süpermoto için bugünün koşullarında şimdilik bizi idare eden alanlar bulunuyor. Oysa Türk Motosikleti farklı bir yapıya bürünmelidir. Kendisine ait pistleri, antrenman ve yarış parkurlarına sahip olmalıdır.

Bugün futbolda birçok kulüp devlet tarafından ve bizim vergilerimizle yapılmış stadları kendisine ait sanarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Kulüplerin bile alanları varken motosikletin kendine ait pistleri, arenaları neden olmasın? Bu durum acile çözülmesi gereken bir konudur. Bunun birinci gerekçesi motosiklet eğitiminde yaşanan ciddi sıkıntıların var olmasıdır. Birkaç şirket biraz da marka reklamı kokan yapısı ile bu işe sarılmış ve eğitimlerini veriyor. Motosikletin rekabet ortamındaki yarış eğitimi çok daha farklı bir özellik içerir.

Yüksek performans beklentili yarışlarda olağanüstü disipline edilmiş eğitim modülleri gereklidir. Bu iş için başarılı girişimler bulunmaktadır. Ama bunlar federasyon destekli olacak şekilde yapılandırılmalıdır. Doğu Avrupa, Dünya ve bizzat benim arzu ettiğim Olimpik Motosiklet Yarışları için şimdiden genç yetenekleri seçmek, değerlendirmek ve yetiştirmek zorundayız. Bunu yaparken kuşkusuz tesis, eğitici, finans, pazarlama ve medya ilişkileri önem kazanacaktır. Bunların içinde tesis ve eğitim öncelikli yerini almalıdır. Yarışları düzenlemek pek kolay olmuyor.

Çeşitli olumsuz faktörler karşımıza çıkıyor. Harcamalarının tamamına yakınını kendi kaynaklarından karşılayan motosiklet sporcularına en azından antrenman ve stratejik yarış tekniklerini vermemiz gereklidir. Motosiklet yarışı için yarım gün antrenman, yarım gün sıralama yeterli değildir. Olaya antrenman planlamaları açısından dikkatle incelersek durumun şekli çok değişecektir. Sabırla, sevgiyle fakat ortak akılla hareket edersek motosiklette performans daha da yükseklere çıkacaktır. Motosiklet tutkunları ve severleri artık farklı bir tablo önünde beklemek istemektedirler. Ama bunları konuşurken, motosiklet fiyatlarını, vergileri, televizyonu, medyayı düşünmeden edemiyorum. Bunun için kulüplerimize ve federasyonumuza büyük görevler düşüyor. Biraz derlenip toparlanıp ne yaparız diye toplantılara başlama zamanı gelmedi mi dersiniz?