Yazar: Mike Armitage
Yeni bir motor aldığında, muhtemelen ayarlı amortisörü olacak. Fakat nasıl
çalışıyor? Ve ayarları ile oynadığında gerçekten de farkı hissedebilir misin?
Bugün, neredeyse hemen her güncel motosiklet, ayarları değiştirilebilen amortisörlere sahiptir. Ancak, fabrika ayarlarından uzaklaşmak bazen cesaret kırıcı olabilir. Bir kere ayarlamaya karar verdiğinizde ise; ön ve arka amortisörlerde oynayabileceğiniz bir sürü sönümleme ve önyükleme kombinasyonu ile yüzleşirsiniz. Bazen aletlerin sapını tutmak iç gıcıklayıcı olabilir, özellikle de yaptığımız şeyin etkilerinden çok da emin olmadığımızda.
İşte bu ayar vidalarının tam da ne işe yaradığını anlayabilmek için Bedfordshire’daki Millbrook Proving Ground pistine, Triumph’un tümüyle ayarlanabilir amortisörlü Street Triple R modelini götürdük. Bu alelade bir deneme sürüşü motosikleti. Paul Young da bizimle. Eski İngiltere Süperstok şampiyonu ve Süpersport’ta başa güreşen Paul, Triumph’un test sürüş pilotu ve etkilerini de anlatarak, amortisörde değişiklikler yapacak. Farkları daha da iyi anlamak için büyük aralıkta değişiklikler yapacağız ve her bir değişikliği, bir sonrakini yapmadan hemen önce standard haline geri döndüreceğiz.
Her ayar sonrasında, Bike okuyucusu Andy Gurski, motoru test edecek. Tecrübeli bir yol sürücüsü olarak, önce motorun standard haline alışacak, fakat daha sonra hangi değişikliğin yapıldığı hakkında bilgilendirilmeyecek. Millbrook’ta olmamızın en büyük getirisi, keskinle tekrar edilebilir hız, çizgi ve yüzey olduğundan Andy’nin gerçekten de motorda nelerin değiştdiğini bize anlatmasını bekliyor olacağız. Ya da bir önceki sürüş ile arasında hiç bir fark olmadığını, hiç bir değişiklik hissetmediğini söyleyebilir.
1. Ön – önyükleme: Mavi, altı köşeli ayar somunu ile ayarlanan önyükleme, çatal yaylarına sürücü ya da bagaj olmadan uygulanan yüktür. Sürüş yüksekliğini etkiler ve daha fazla önyükleme, yaylar kapanmadan, daha fazla ağırlık taşıyabileceği anlamına gelir. Önyükleme, çatalı daha sert ya da daha yumuşak yapmaz; bu yayların oranı ile ilgili bir parametredir ve ayarla değiştirilemez.
2. Ön – sıkıştırma sönümlenmesi: Sıkıştırma oranı, çatalın dibindeki düz başlı ayar vidası ile ayarlanır. Çatalın çalışma aralığını ne kadar çabuk kat’ettiğini ve ne kadar sıkışabileceğini düzenler. Az değerler, çabuk sıkıştırma, fazla değerler, yavaş sıkıştırma anlamına gelir.
3. Ön – sekme sönümlenmesi: Çatalın tepesindeki düz başlı ayar vidası ile ayarlanan sekme sönümlenmesi, uzama oranını ya da çatal yaylarının ne keskinlikle geri yaylanacağını belirler. Az değerler, çabuk dönüş, fazla değerler yavaş dönüş anlamına gelir.
4. Arka – sıkıştırma sönümlenmesi: Amortisörün tepesindeki düz başlı ayar vidası ile ayarlanan sıkıştırma sönümlenmesi, sıkıştırmanın hızı ve uzanımını belirler. Az değerler, çabuk, fazla değerler yavaş anlamına gelir.
5. Arka – önyükleme: Tırtıklı halkalar ile ayarlanan arka önyükleme yaya, sürücü ya da bagaj olmadan, uygulanan yükü belirler. Çok önyükleme yayın hareketsiz halde iken daha fazla yük taşıyabilir ve sürüş yüksekliğini etkiler. Yayı daha sert yapmaz, bu yay oranı ile ilgilidir.
6. Arka – sekme sönümlenmesi: Amortisörün dibindeki düz başlı ayar vidası ile sekme sönümlenmesi, yayın ne hızla geri sekeceği ve uzama oranını etkileyecek şekilde, ayarlanır. Az değerler hızlı geri dönüş, fazla değerler yavaş geri dönüş anlamına gelir.
Standard Motor:
Andy: İlk defa Street Triple kullanıyorum. Benim tecrübem çoğunlukla spor motorlarla olduğundan yumuşak bir his bekledim. Arka amortisörü benim tahmin ettiğimden daha sert ve gidonda tümsekleri hissettebiliyorum. Ve fakat, mutluyum! Yeni alıyor olsam, öyle hemen gidip de ayarlarını değiştireyim diye düşünmem. Çok hafif ve çok güzel dönüyor.
1. Minimum Ön Önyükleme (Ayar tümüyle açık):
Paul: Motor başlangıçta daha çabuk devrilmeli – önü alçalttık, rake’ açısını arttırdık ve trail’i düşürdük ki, dik giderken, yatış pozisyonuna en kısa zamanda ve en kısa yayı kullanarak geçilsin. Fakat, virajın ortasında geniş dönmek isteyebilir ya da daha çok amortisör aralığı kullanabilir.
Andy: Motorun arkası daha sert hissettiriyor. Öte yandan, hala, oldukça da iyi dönüyor ve ön neredeyse aynı hisse sahip. Herhangi bir ayar ile oynamam gerektiğini düşündürecek hiç birşey olmuyor.
Ne oldu?: Andy, fabrika ayarlarıyla oldukça fazla kilometre yaptı, fakat farketmese de motorun üzerinde olduğu her dakika daha güvenli hissetti ve daha çok zorladı. Bu, arka taraftan da hissedildiği gibi, Andy’nin tümseklere biraz daha çabuk vurması anlamına geliyor. Gelişen yatırabilirlik öyle ki güvenin artması ile birlikte çalışıyor.
2. Maksimum Ön Önyükleme (Ayar tümüyle kapalı) :
Paul: Minimum, fabrika ayarlarından çok uzak değil, ama maksimum gerçekten büyük bir değişiklik. İlk yatırma daha tembel olacak, lakin yüksek ön amortisör nedeniyle uzayan iz, viraj içinde daha stabil bir çizgi tutturmayı mümkün kılacak. Ekstra yükseklik aynı zamanda daha çok teker anlamına da gelebilir. Biraz daha ağır geldiğini söyleyebilir.
Andy: Çizgide kalmak daha zor ve motorun önü daha sıkı hissettiriyor. Motoru virajda istediğim yere koymakta zorlandım. Kesinlikle bir fark var. Karşılaştırabileceğim bir referans olmasaydı belki bu keskinlikte anlayamayabilirdim, fakat 15 dakika önce sürüş böyle değildi. Her ne yaptıysanız, lütfen geri alın.
Ne oldu?: Olabilecek bütün değişikliklerin arasında, bu, en büyük ve en bariz olanı ve Paul, hemen tüm makul tecrübedeki sürücülerin farkı hissedebileceklerini umuyordu. Önyükleme, sürüş yüksekliğini belirler, bu geometride değişiklik demektir, ve motorun tepkilerini, sürücünün hissiyatını doğrudan etkiler.
3. Maksimum Arka Sıkıştırma (Ayar tümüyle kapalı):
Paul: Arkası daha ağır hissedilmeli. Tümsekleri ve yüzey kenarlarını daha fazla hissedecek. Aynı zamanda daha da sıkı olacak.
Andy: Bu daha iyi hissettirdi. Kolayca dönüyor, çizgiyi tutabiliyor, tümseklerle başa çıkabiliyor ve çok keyifli hissettirdi. Ön daha yumuşak hissediliyor ama rahatsızlık verecek kadar değil. Arka tam olması gerektiği gibi!
Ne oldu?: 85 kiloluk Andy, standard tüm ayarların baz aldığı “ortalama” bir sürücüden biraz daha ağır. Daha fazla arka sıkıştırma, büyük tümseklerden geçerken arka amotisörün tümüyle kapanmasını engelliyor ve daha sakin çalışmasını sağlıyor. Ön önyükleme standard ayarlarına geri dönmesi dönüşün kolaylaştırıyor. Andy arkanın daha sıkı olduğunu hissetti fakat bunu önün yumuşaması şeklinde yorumladı.
4. Minimum Arka Sıkıştırma (Ayar tümüyle açık):
Paul: Bu daha kötü hissettirecek. Arka amartisör ağırlığı taşıyamayacak, böylece hemen tümüyle kapanacak ve motorun arkası alçalacağı için ön çatalların rake açısı azalacak ve motor çizgiyi tutamayacak.
Andy: Ön daha yumuşak hissettiriyor. Sarsıntılı olduğunu söyleyemem ama daha az akıcı olduğu kesin. Benzer hızlarda çizgiyi tutturmak için daha fazla çaba harcadım. Arka öyle çok da farklı hissettirmiyor ama motor yumuşak hareket etmiyor ve sürüş kalitesi de pek iyi değil.
Ne oldu?: Andy değişikliğin etkilerini hissedebildi -daha az akıcı ve yumuşak- ancak bunu motorun yanlış taraftında yorumladı. Önünde oluyormuş gibi algıladı, motora tutunduğu gidondan bilgi topladı. Paul, durumun genelde hep böyle olduğunu söylüyor, ve sürüş sorunlarının kaynağını bulmanın neden zor olduğuna örnek olarak gösteriyor.
5. Minimum Ön Sekme (Ayar tümüyle açık):
Paul: Bu olabildiğince kötü hissettirmeli. Oldukça sinirli hissettirecek, ön taraf, frenleri bırakır bırakmaz yüzüne doğru sıçrayacak bu da frenden gaza geçerken yumuşak olmayı imkansız hale getirecek.
Andy: Arkası tümseklerde daha sıkı ve titreşimli hissettirdi. Sürüş kalitesi aşikar olarak farklı değil fakat gazı daha sert açtıkça dalıyor. Fren ve dönüşler iyi, motoru gitmek istediğim yere koyabildim.
Ne oldu?: Başlangıçta Andy’nin gözlemleri bizim yaptıklarımızla çelişiyor gibi görünebilir. Fakat aslında, bir önceki testten sonra arka sıkıştırmanın standard haline dönüşünü farkediyor. Bu yönlendirmeyi olması gerektiği gibi iyileştirir. Böylelikle yeniden elde edilen akıcılık Andy’nin değişen ön çatalı algılamasını gölgeliyor.
6. Maksimum Ön Sekme (Ayar tümüyle kapalı):
Paul: Bunu sevebilir. Frenlerde ağır ve tümsekleri atlıyor gibi görünse de viraj çıkışlarında, çatal geri sekmeyeceği için rake açısını düşürecek ve böylece, çizgiyi iyi tutmasını mümkün kılacak.
Andy: Şimdiye kadar en net farkedilebilir değişiklikti. Uzun virajlarda dışa açılmak istiyordu. Tümsekleri atlıyor ve istediğim gibi hızlı ya da yumuşak kullanamıyordum. Frenlerde dengeli gibi ve böylece geç ve sert fren yapabiliyorum ama ön çok sert. Sevmedim.
Ne oldu?: Ön sekmeyi, minimumdan maksimuma almak büyük bir değişiklik. Andy, çatalın geri toplanmadığını farkedebildi ve ama, ekstra sekme çatalın uzun virajlarda toparlanmasını sağlayarak, trail’i düşürür ve dışa açılmasına zorlar.
7. Minimum Ön Sıkıştırma (Ayar tümüyle açık):
Paul: Frenlerde çabucak dalacak. Büyük tümseklerde veya sert frenlerde tümüyle kapanabilir. Çoklu tümseklerde daha az kontrollü olacağından ve abartılı ağırlık transferinden biraz azgın hissettirebilir.
Andy: Üst düzeyde güvenli. Frenleme ve dönüşler aynı fakat uzun ve hızlı virajlarda çizgiyi tutabiliyor ve böylece çok rahatım. Kontrolde olduğumu hissediyorum.
Ne oldu?: Andy yine bir önceki testten sonra eski haline döndürülen ayarları hissetti. Ön sekme eski haline dönmüştü ve çatalın dalmasındansa uzun virajlarda çizgiyi daha iyi tuttuğunu hissetti. Ekstra dalma çatalın rake açısını arttıracağı için keskin dönebildi ve viraj çıkışlarında çizgiyi tutabildi. Bu sebeple kontrolde hissetmiş olmalı, zira istediği etkiyi yaratmak için daha az müdahale ediyordu.
8. Maksimum Ön Sıkıştırma (Ayar tümüyle kapalı):
Paul: Standard ayar aralıklarında daha haşin olduğunu farkedebilir ve daha sert fren yaptığını hissedebilir. Fakat tümsekleri atlayabilir ve ön yüksek olacağı için çizgiyi tutmakta zorlanabilir.
Andy: Değişikliği hissetmekte zorlanıyorum. Muhtemelen seveceğim gibi. İyi hissettiriyor, neredeyse standard halinde gibi.
Ne oldu?: Bu şaşırtıcı zira Paul sıkıştırma sönümlenmesinin minimumdan maksimuma geçtiğinde hissedilebilir bir fark olacağını umuyordu. Belki de bir önceki testte düşürülen sertlikten sonra ekstra sertlik daha iyi hissettirdi.
9. Maksimum Arka Sekme (Ayar tümüyle kapalı):
Paul: Bu değişiklikle arka amortisör viraj çıkışlarında sıkıştırılacak, arka alçalacak, yönlendirme değişecek ve motor geniş dönecek. Daha sert hissedebilir.
Andy: Yolu daha iyi hissediyorum. Belki arka amortisör iyice sıkıştırıldı? Hala oldukça iyi sürülüyor fakat yüzeyi daha çok hissediyorum. Yol ile bir şekilde daha fazla bağlantı var.
Ne oldu?: Arka amortisörlerin sıkıştırıldığını söylemesi iyi bir tanımlama oldu. Beklenmedik bir tepme yok ve ekstra sekme etkili bir şekilde yayları çalışma aralığında tutuyor ve böylece yola bağlı hissediyor. Andy’nin önceki gözlemlerini dikkate aldığımızda, yönlendirmeyi etkileyen değişikliklerde motorun dışa açılmasından bahsetmediğine şaşırdık.
10. Minimum Arka Sekme (Ayar tümüyle açık):
Paul: Andy’nin bunu seveceğini beklemiyorum. Tümseklerden sonra arka zıplayacak ve bu gevşek hissettirecek.
Andy: Yokuş aşağı firketesinden sonra arka sarsıntılı hissettiriyor. Frenler, yönlendirme ve geri kalan herşey iyi fakat ilk defa aşağı yukarı reverans verdiğini görüyorum.
Ne oldu?: Yaptığımız bütün testler içinde Andy’nin dosdoğru farkedip gösterebildiği tek değişiklik buydu. Arkada birşeylerin değiştiğini farkedebildi ve farkı açıkladı. Selesi aşağı ve yukarı sarsıldı ve o bunu kesinlikle hissetti.
11. Arka Önyükleme Artışı (6MM arttır):
Paul: Bu arka yüksekliği arttıracak ve rake açısı artacak -böylece daha çabuk yönlenecek, kolay yön değiştirecek ve bir yandan diğerine daha kolay geçecek. Viraj çıkışlarında daha iyi bir çizgiyi de takip edebilir. Ön taraf çalışma aralığının daha büyük bir kısmını kullanabilir, zira ağırlık önde olacak. Viraj içinde dışa açılabilir ve uzun dönüşler daha zor olabilir.
Andy: Herhangi birşeyin değiştiğini söylemekte gerçekten zorlanıyorum. Arka tarafın reverans yapması düzeldi, fakat bunun dışında herşey normal. Herhangi birşey göze batmıyor. Çok zorlarsam, belki frende dönüşleri daha kolay yapıyor fakat o kadar da belirgin değil.
Ne oldu?: Sonuca ulaşmak daha çok sürüş tecrübesi ve daha çok düşünce gerektirebilir. Standard ayarlarla birlikte bu denediğimiz onikinci farklı ayar ve bu Andy’den biraz fazla istemek anlamına gelebilir. O, analitik bir yarışçı değil, bir yol sürücüsü. Yine, bir önceki testten düzeltilen değişiklikleri (arka sekme standard hale getirildi) farketti. Bu değişiklik, ekstra arka önyüklemesinden daha bariz ve fakat motorun frende daha kolay olduğunu söylemesi bunun nasıl da gözden kaçtığını gösteriyor.
12. Arka Önyükleme Azaltılması (6MM gevşet):
Paul: Yavaş yönlendirme ve yavaş yönlenme. Eğer arka amortisör çalışma aralığının sonuna gelirse sert hissettirecek. Gelmezse, yumuşak hissedecek. Fakat, arka sürüş yüksekliğinin değişmesinin etkisi ana fark olmalı.
Andy: Motorları böyle ayarlamalılar. Dilediğim çizgiyi tutabiliyor, frenlerde çok dengeli, yalpa ya da sarsıntı yok. Akışkan ve kolay. Yönlendirmede biraz hareket var fakat endişe verici olmasından çok, eğlenceli.
Ne oldu?: Andy çok da şişko değil fakat motorun ayarlarını temel aldığı “ortalama” sürücüden biraz daha ağır. Standard ayarlarda arka amortisöründe oldukça fazla hareket hissediyor olmalı. Az önyüklemeyi geçecek noktaya gelmesi esas farkı oluşturuyor. Böylece standard motora daha yakın olduğu için yorumları ile bunu tastikliyor. Motorlar bu şekilde ayarlanmalı, gerçekten de öyle ayarlanıyorlar.
TÜM AYARLAMALARIN SONUNDA
Andy’yi bir kez daha standard fabrika ayarlarına döndürülmüş Street Triple R ile piste gönderdik. 12 testin herbirinde yaptığı yorumlara göre, Paul Andy’nin seveceğini düşündüğü değişiklikleri yaptı. Bu değişiklikler Andy’nin tecrübe ve kilosundaki her sürücüye tavsiye edilebilir. Paul, ön ve arkada; sekme ve sıkıştırmayı biraz daha arttırarak yayların hep çalışma aralığının ortasında kalmasını sağlayarak kontrolu arttırdı. Maksimum kadar değil ama, Andy’nin hissedebileceği büyüklükte. Yalnızca ön sekme daha az ayarlandı, çünkü fazlası daha önce Andy’yi mutsuz etmişti.
Ve gerçekten işe yarıyor. Farkedilebilir şekilde standard halinden daha iyi. Gergin, daha az hareket var, ağır frende daha az dalma yapıyor ve virajlarda daha iyi düzeliyor. Daha fazla kontolum varmış gibi hissettim ve bu güvenimi arttırdı. Motoru farklı bir seviyeye çıkatıyor.
Günümüz motorları milyonlarca ayar kombinasyonu sağlıyor. Korkutucu gelebilir, ama öyle değil. Yeterince vakit ayırabilirsen, methodik yaklaşımlarla ayarlar gerçekten de işe yarayabilir.
Bu testlerden ne çıkacağı hakkında hiç bir fikrimiz yoktu. Sürücümüzün yapılan her bir değişikliği farkedeceğini, değişen şeyleri doğru tanımlayabileceği ya da tüm bunlara kayıtsız kalabileceği konusunda da bir fikrimiz yoktu.
Günün sonunda, tipik bir sürücünün -29 yıllık sürüş geçmişi, makul tecrübeli ve güvenli- bir çok şeyi farkedebilir ve amortisörlerini ayarlamaktan fayda sağlayabilir olduğunu gördük. Ancak bu öyle çok da doğrudan bir kazanım olmadı. Test sürücümüz bir çok değişikliği algılayıp, motorun nasıl farklı davrandığını açıklayabilse de, bu onun daha genel gözlemlerinden kaynaklanıyordu. Yapılan değişiklik özelinde fazlaca bir detaya hakim değildi ve motorun önündeki farklı hisleri, gerçekte motorun arkasında yapılan bir değişiklikten kaynaklanabiliyordu. Bazen de Andy, değişikliği hiç algılayamadı ve ardı ardına bir çok şeyin denemekten yorgun düştü. Üstelik bunlar, ayarın en az ve en çok değerlerinin test edildiği, çok büyük adımlı değişikliklerdi.
Bu herkes için aynı olacağı anlamına gelmesin. Paul Young, amortisörün hiç bir zaman siyah-beyaz kesinliğine sahip olmadığını söyler. Sürücü, motor ve çevre ile ilgili herşeyin bir etkisi vardır- yol, hava, sürücü ağırlığı, ayak numarası ve o anki ruh hali sonucu değiştirecek etkiye sahiptir. Ya da, başka bir deyişle, hangi değişikliğin sizin için nasıl sonuçlanacağını denemeden gerçekten bilemezsiniz.
Böylelikle, testlerimize göre işte size bir kaç öneri:
– Sekmeyi şurdan bir tık ya da önyüklemeyi ordan bir tık ayarlamakla vakit harcamayın. Birçok motorun öyle çok da geniş bir ayar skalası yoktur. Farkedebileceğiniz büyük değişiklikler yapın. Her zaman birazcık geriye dönebilirsiniz.
– Herbir ayarı sıra ile deneyin, böylece herbirinin etkileri hakkında daha iyi fikir sahibi olabilirsiniz. Bir kerede ne kadar fazla sayıda ayarı değiştirirseniz, etkileri değerlendirmek o kadar anlaşılmaz olacaktır. Ayarları hep aynı güzergahta deneyin.
– Bir ayarı denediğinizde, bir sonrakini denemeden önce motoru standard ayarına döndürüp sürün. Aksi halde, ilk denediğiniz ayarların geri alınmasından kaynaklanan etkileri, yeni ayarların etkilerine göre daha fazla hissedebilirsiniz. Sabırlı olup zamana yayın, zira denenmesi gereken çok fazla alternatif var.
– Üreticiler, sizin için tehlike oluşturabilecek bir ayara getiremeyeceğiniz motorlar üretirler. Ayar yaparken çekingen olmayın. Fakat, sekme ayarını sonuna kadar açtıktan sonra, bir klik ya da yarım tur geri gelin. Yoksa sekmeyi tümüyle kapatabilir ve yayların fonksiyonunu tümüyle kaybetmesine yol açabilirsiniz.
– Herşeyi yazın. Karışıklığı önler ve neyin ne yaptığını ve hangisini sevdiğinizi kaydetmiş olursunuz.
– Birkez çok iyi hissettiğinizde, bunu size ve kullanımıza özel ayar olarak kullanın.
– Bırakın gitsin. Seveceğiniz bir ayar bulabilirsiniz, ama bulamayabilirsiniz de- testimizin de gösterdiği gibi bu çok normal, yalnız değilsiniz, üstelik bütün motorlar birbirinden farklı tepkiler verir. Eğer değişiklikleri algılayabiliyorsanız, biraz daha araştırma ile motorunuzu iyileştirebilirsiniz. Üstelik bedavaya!