Yazar: Batuhan Emrem
Daha basit, daha sakin, daha optimum. KTM 1050 Adventure gerçekten ihtiyacımız olanı veriyor.
1190 Super Adventure ile 160 beygir güce sahip bir seyahat endurosu yaratılması ilk olarak olayın amacının gerçekte ne olduğunu sorgulamamıza sebep oldu, sonrasında ise daha şimdiden efsaneleşen 300 beygirlik Ninja H2R ile iş iyice çığrından çıkmış durumda. Bu bana yıllar önce yayınlanan ve Cem Yılmaz’ın bir mısır cipsi reklamında elinde tepsi kadar bir cips tutarak “İnsan yiyecek bunları, insan!” dediği repliği hatırlattı. Konuyu motosiklet boyutuna taşımam gerekirse: “İnsan sürecek bunları, insan!”
Güç çılgınlığı enduro, crusier dinlemeden alıp başını gitmişken Avusturya’lı firma pazarda oluşan daha dingin ve gerçekten her alanda kullanışlı bir motosiklet açığını kapatmak, en azından kendi ürün gamında da böyle bir araca yer açmak için 1050 Adventure’ı yarattı. 1190 Adventure ile hem tasarım anlamında hem de teknik anlamında neredeyse aynı yapıyı barındıran model daha az güce sahip ve daha hafif bir motosiklet isteyen müşterileri hedefliyor. Böylece gündelik hayatta kullanımı daha kolay olacağı gibi hafif olmasıyla birlikte arazi sürüşlerinde de avantaj sağlamış oluyor. 1050 Adventure 1190’lık kardeşinden 17 kg daha zayıf, toplamda 212 kg.
Yeni KTM’in motoru çok iyi bildiğimiz bir LC8 V-Twin. 1190’dan devşirilen bu motor daha küçük piston çapı ve yüksekliğiyle 1050cc hacmine indirilerek 95 beygirlik performans sunan halini almış. 1050 Adventure diğer kardeşleriyle kıyaslandığında basit bir motosiklet olarak gözükse de günümüzde bir motosikletten beklenen ABS ve çekiş kontrol sistemi gibi temel teknolojik destekleri standart olarak barındırıyor. 1050 Adventure’ı gerçekten daha donanımlı bir hale getirme opsiyonu da KTM Powerparts parçaları ile mümkün; sert çanta sistemi, ısıtmalı sele ve elcikler, motor koruma demiri, karter koruması ve alarm sistemi motosiklete sonradan eklenebilecek parçalardan bazıları. Önde 19” arkada ise 18”’lik alaşım jantlar Metzeler Tourence Next lastiklerle hem yol hem de hafif arazi koşullarına uygun bir sürüş sunuyor. Süspansiyonlar ise çoğu KTM’de olduğu gibi WP.
1050 Adventure, bir bakıma 990 Adventure ve SMT’nin karışımı olarak nitelendirilebilir. Suzuki V-Strom 1000 ve Tiger 1050 Sport gibi motosikletlerin arasında kendine yer arayacak olan model bir seyahat endurosundan gerçekten beklediğimiz olan kullanışlılık, yeterli güç, kıvraklık ve konfor özelliklerini dengeli şekilde sağlayacak gibi gözüküyor. Şu an için eksik olarak görünen tek şey ise keşfedilmeyi bekleyen yeni yollarda ihtiyaç duyulan daha becerikli arazi özellikleri, ama sanıyorum gelecekte bir 1050 Adventure R (?) ile bu açık da kapatılabilinir, bunu KTM gibi bir markadan beklemek çok olmasa gerek…
