Herkesin canı burnunda. 15 Temmuz travması geçmeden patlayan bombalar, yurt dışındaki ülkelerin Türkiye ile ilgili tuhaf tutum ve açıklamaları, bu arada açılan köprüler… Tam bir şizofreni hayatı. Bir yanımız yaprak döker, bir yanımız bahar bahçe…
Böyle bir ruh halinin ortasında internetten bir görüntü izledim. Motosikletli grup yolda giderken 34RFZ12 plakalı sivil bir araç motosikletlerin olduğu şeride sinyal verip hamle yapıyor. Doğal olarak kornalara basılarak araç uyarılmaya çalışılıyor. O sırada araçtan siren sesi geliyor ve megafonla motosikletin kenara çekmesi isteniyor.
Bir hışımla araçtan üç tane bıçkın abi iniyor. Bir tanesinin silah gömleğin üzerinde, diğeri ise bir güvenlik görevlisi bilincinden uzak şaşkın ördek gibi sağa sola koşturuyor. Sonra şoför mahallindeki de iniyor ve bu şaşkınca hareket eden ikinci kişiyle birlikte arabanın bagajından uzun namlulu bir silah çıkartıyorlar.
Motosiklet sürücüleri şaşkınlıkla duruyor. Birkaçı gerginlik büyümesin diye araya girmeye çalışıyor ama ne pezevenklikleri kalıyor ne başka şey. Sonrasında yine internetteki güvenilmeyen bilgilere göre bu kişilerin Cumhurbaşkanlığı Koruma Dairesi görevlileri olduğu iddia ediliyor.
Şimdi müsaadenizle Cumhurbaşkanlığı Koruma Dairesi Başkanı Sayın Ramazan Bal’a ve olayın geçtiği yer olması ve belki de bu kişilerin Cumhurbaşkanlığı görevlisi olmamaları ihtimaline karşılık İstanbul Valisi Sayın Vasip Şahin ile İstanbul Emniyet Müdürü Sayın Mustafa Çalışkan’a bir vatandaş olarak sormak istiyorum.
• Bu kişiler gerçekten devlet büyüklerini koruyan ekipte midir?
• Eğer böyleyse bu kişiler trafikte giden motosikletli grup ile kötü niyetli kişileri ayırt edemeyecek kadar amatör müdür?
• Basit bir trafik husumeti olduğunun aşikar olmasına ve korudukları kişi yanlarında olmamasına rağmen bu kişilerin bagajdan uzun namlulu silah çıkartacak kadar sinirlerinin gevşek olması görev sorumluluğuyla kıyaslandığında normal midir?
• Basit bir olayda bile bagajdan uzun namlulu silah çıkartan kişilerin gerçek bir saldırı anında olması gerektiği gibi soğukkanlı bir biçimde davranmaları beklenebilir mi?
• Polis olduğu varsayılan bu kişilerin bir trafik suçu bile oluşmamış olayda vatandaş olan motosiklet sürücüsüne hakaret etme hakkı var mıdır?
• Bu gibi kendini yasa üzerinde gören kişilerin varlığı ve eylemleri yaptıkları göreve bağlı olarak kötü bir imaj yaratmıyor mu?
Teşekkür ederim, saygılarımla.
Bu arada yine internette olayın görüntüleri “Motosiklet çetesi Cumhurbaşkanının korumalarına çatınca dağıtıldı” mealinden yorumlar var. Yapmayın yahu. Bu gibi olayların savunulacak yanı yoktur. Bilakis devlet büyüklerinin, emniyetin imajını ve izleyenin moralini bozacak olaylar savunulmamalıdır. Bir polisin tanımadığı birine hakaret etmesi, ortada bir tehdit yokken uzun namlulu silah çekmesi kabul edilemez. Herkes görev ve yetkisini bilerek adil hareket etmelidir. Vatandaş da vatandaşlığını ve eylemlerinin cezalarını bilerek yaşayacaktır. Polisin görevi bu tanımın dışında olanlarla ilgili işlemleri yapmaktır. Korumanın görevi koruyacağı kişiyi profesyonelce korumasıdır.
Bu seviyedeki korumalar elit olmalıdır, yiğit olmalıdır, bilinçli eğitimli olmalıdır. İki motorcuya tüfek çekmek bu tanımların hiçbiri bizde yok demektir ki onun adı da anca “Yetkili eşkiya”lık olur.
Yorumlar
Loading…